Arama sonucunda " Fitne " kelimesi geçen 18 ayet meali bulundu.
Biz o (yakıp kavurucu) ateşe sahip olanları / ateşin sahiplerini / cehennem muhafızlarını melekler yaptık.[1] Onların sayısını[2] da inkâr edenler için bir fitne[3] / açığa çıkarma[aracın]dan başka bir şey kılmadık, ki böylece; kendilerine kitap verilenler yakinen bilsinler ve ona iman etmiş olanların imanları / kavrayışları / anlayışları daha da güçlensin, kendilerine kitap verilenler ve müminler … Devamını oku
hanginizin fitnelenmiş (bozguncu/fitne çıkarıcı) olduğunu.
“Fitnenizi/yapmış olduğunuzun karşılığını tadın! Acele isteyip durduğunuz şey işte budur!”
O’na karşı, insanları fitneye düşüremezsiniz,
SENDEN ÖNCE gönderdiğimiz elçiler de şüphesiz yemek yerlerdi ve çarşılarda gezerlerdi. Biz bir kısmınızı bir kısmınız için (aranızda çıkacak) fitne ile (birbirinizle imtihan/sınav olunup) bir açığa çıkar[ıl]ma sebebi kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin çok iyi görendir.
O KİMSELER; neredeyse seni fitneye düşüreceklerdi, sana vahyettiğimizden ayırarak; ondan başkasını Bize iftira etmen için. İşte o zaman, seni dost edinirlerdi.
Bir zaman sana demiştik ki: “Rabbin insanlara adaletle davranandır. (İsra/yükseğe çıkarılma esnasında) sana gösterdiğimiz rüyayı/görüntüleri[1] insanlar için bir açığa çıkar[ıl]ma aracı olmaktan başka bir şey kılmadık! Ve Kur’an’da lânetlenmiş (zakkum) ağacını[2] da (bir açığa çıkar[ıl]ma aracı kıldık).” Biz onları uyarıyoruz. Ancak azgınlıklarını daha fazla artırmaktan başka katkıda bulunmuyor. ______________________ [1] “Sana gösterdiğimiz isra rüyasını” da … Devamını oku
Anne-babasını tahtın üzerine oturttu. Onlar da buna şükür için onun önünde (Allah’a şükür secdesi ile) yere kapanarak saygı ile selâmladılar. Dedi ki: “Ey babacığım! İşte bu önceden gördüğüm rüyamın te’vilidir / Rabbim tarafından yüzde yüz gerçekleştirilmesidir.[1] Rabbim onu gerçek yaptı. Bana iyilikte bulundu. Beni zindandan çıkardı ve sizi çölden getirdi; şeytan benimle kardeşlerimin arasına fitne … Devamını oku
ONLARDAN: “Bana izin ver, beni fitneye (isyana) sevketme” diyen de vardır. Bilesiniz ki onlar (böyle diyerek) fitnenin ta içine düştüler. Şüphesiz ki cehennem kâfirleri elbette kuşatacaktır.
Andolsun bunlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve sana karşı türlü türlü işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah’ın dini galip geldi.
Eğer onlar da sizin içinizde (sefere) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. Aranızda onları dinleyecek kişiler de vardı. Allah zalimleri hakkıyla bilendir.
Ey Âdemoğulları (ve kızları!) Sakın şeytan sizi fitneye düşürmesin/yoldan çıkartmasın; atalarınızın cennetten çıkarılmalarına yol açtığı gibi sizi de dosdoğru yoldan çıkartmasın/fitneye düşürmesin: Onlar konulan sınırı (haramı/ağaca yaklaşmamaları emrini/hududunu/sınırını) aştıklarında/yasağa (harama) uymadıklarında, takva örtülerinden yoksun bırakılıp ortada kalıvermişlerdi. O ve kabilesi; onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Evet Biz şeytanları inanmayanların velileri/dostları yaptık.”
YAPTIKLARINA bir karşılık ve Allah’tan caydırıcı bir ceza olmak üzere (yetki sahibi tarafından) hırsız erkekler ile hırsız kadınların tüm güçlerini / yetkilerini ellerinden alın (ve yargıya teslim edin)[*] Allah mutlak güç sahibidir, doğru hüküm / isâbetli karar verendir. ______________________ [*] Pek çok Mealde bu ayete anlam olarak; hırsızlık yapanın elini kesin, olarak verilir. Bu ayeti PARANTEZLER … Devamını oku
SANA (Lev-i Mahuz’daki) kitabı[n ayetlerinden] aktaran / indiren de O’dur! Ondan / içinden bazı ayetler muhkemdir ki, onlar kitabın anasıdır (kısa, özlü, anlaşılır ve değişmez temel / ana kurallarıdır), diğerleri de müteşâbihtir (zamanla anlaşılacak, çok anlamlı / birbiriyle benzerlik gösterendir).[1] Kalplerinde eğrilik / hastalık / kayma / meyletme olanlar; fitne aramak / çıkarmak ve kendilerince … Devamını oku
SANA haram ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ayda savaş büyük bir günahtır/suçtur. Allah yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-i Haram’ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak, Allah katında daha büyük suçtur/günahtır. Fitne (insan hakları ihlalleri), adamı öldürmekten daha ağırdır/eziyetlidir. Onlar güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden … Devamını oku
Fitne/zulüm/şirk (insan hakları ihlâlleri) kalkıncaya ve din (insan hak ve özgürlükleri gereğince saldırganlara ne yapılacağını ifâde eden hukuk düzeni) Allah’ın önerdiği şekilde oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer (sizinle savaşa) son verirlerse zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.
Onları (size karşı savaş açanları sizinle savaş halinde iken) nerede yakalarsanız/bulursanız etkisiz hale getirin. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Fitne (insan hakları ihlalleri), adamı öldürmekten daha çok eziyet verir. Yalnız Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa, (siz de savaşıp) onları etkisiz hale getirin. Kâfirlerin cezası böyledir.
Ve onlar, Süleyman’ın hükümranlığı ile ilgili; şeytanların okudukları[1] / uydurdukları yalanların ardına düştüler. Süleyman, kâfir olmamıştı ama sihir[2] yapmayı / fenni oyunlarla aldatmayı insanlara öğreten o şeytanlar[3] kâfir olmuşlardı[4]. Bir de vaktiyle Bâbil’de o iki (şehzâdenin) melikin, Hârût ile Mârût’un[5] başına gelenlerin[6] arkasına düştüler. Hâlbuki onlar “Biz büyük bir belaya düşürüldük[7], sakın bunu göz ardı … Devamını oku