Konulu Tertil

Kur’an’ı Tertil Çalışmalarımı bu sayfada bulabilirsiniz. TERTİL nedir?! Bir görüşe göre Kur’an’ın İniş Sırasına Göre Okuma çalışmasıdır. Bir görüşe göre de Kur’an’dan çeşitli konuları başlık olarak tespit edip, ilgili / bağlantılı ayetleri yine İniş Sırasına Göre alt alta sıralayarak bir Sunum hâline getirmektir. Biz iki görüşü de kabul edenlerdeniz. Kur’an ve Kur’an kültürüyle henüz yeni … Devamını oku

Çok Arananlar

Sadık Türkmen Kuran Meali üzerinde en çok arama yapılan kelimeleri aşağıda bulabilirsiniz. Melek, Huri, Cebrail, Hüda, Mehdi, Hidayet, Rehber, Halife, Ahiret, Ölüm, Şefaat, Vahiy, Levh-i Mahfuz, Kur’an, Nübüvvet, Muhammed, Cennet, Nebi, Rasûl, Risalet, Elçi, Ümmet,  Hadis, Zikir, Riba, Gayb, Salât, Zekat, Abdest, Namaz, Vakitleri, Rek’at, Tekbir, Kıyam, Rükû, Sücûd, Miraç, Sabah, Öğle, İkindi, Akşam, Yatsı, … Devamını oku

Takdim

Başlamadan önce size önerimiz; yukarıdaki başlıklardan Giriş ve hemen onun altında olan Sunuş‘u (Mealimizi doğru anlamanız için) mutlaka okumanızı öneririz. Web Sayfamızı sık kullanılanlara ekleyerek her zaman elinizin altında BAŞVURU KAYNAĞI olarak bulundurmanızda fayda vardır. Web Sayfamıza ve Kur’an Mealimize gösterdiğiniz ilgiye şimdiden çok teşekkür ederiz; birkaç Sureyi şöyle bir gözden geçiriniz ve eğer memnun … Devamını oku

Kur’an Tertili

Kur’an’ın bütün Sure ve Ayetlerini aşağıda ayet ayet detay bilgi verdiğim bu 3 örnek sure doğrultusunda tertil ederek / programlayarak hayatımıza fert ve toplum olarak uygulamalıyız! BİR KUR’AN MEALİ’NDEN HÜKÜM ÇIKARMADA ÖRNEK BİR ÇALIŞMA-1(İşte hepimizin imrendiği ÖRNEK ASHAB NESLİ böyle oluştu). KUR’AN MEALİ OLARAK BİZİM MEALİMİZDEN YARARLANDIK. Akıl, Bilim, Kâinat Ayetleri ve Allah’ın Koyduğu Yasalarla … Devamını oku

Sunuş

KUR’AN’A NEDEN İHTİYACIMIZ VAR?! (Bu Sunuş Yazımız Kitap Baskısından Alıntılanmıştır) Çeviride/Mealde İzlenen Metod Yıllardır birlikte MEAL ÇALIŞMALARI yaptığımız yaklaşık 50-60 kişilik üst düzeyde bir Ekibimiz var. Ankara, İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan ve zaman zaman biraraya geldiğimiz her biri 23 Ana Bilim Dalında Uzman kıymetli insanlar! İlâhiyatçı, Mühendis, Matematikçi, Tıp Doktoru, Asker / Güvenlik … Devamını oku

Terimler

BAZI TERİMLERİN ANLAMLARI TENGRİ / TANRI, GOD, RABB, ALLAH! Göklerin büyüklüğü yanında dünya bir kum tanesi gibi. Arşın büyüklüğü yanında ise gökler bir kum tanesi gibi. Arş’tan daha ilerisinde artık mekân da yok, zaman da yok. Allah’ın zatı, arş’ın fevkinde (ilerisinde, yükseğinde) ise; zaman ve mekân yok. Allah, zaman ve mekândan münezzehtir, bu anlama geliyor. … Devamını oku

Meal İndir

(Güncelleme Devam Ediyor)KUR’AN’IN KUR’ANCA ANLAM OKUYUŞU05 EYLÜL 2024 ~ SON GÜNCELLEME![Parantezli ve Dipnotlu Metini] SADIK TÜRKMEN https://drive.google.com/file/d/1s5liHF9hPidRah1QJSh56gggtag2kLdQ/view?usp=drive_link Neden güncellemeye ihtiyaç duyulur?! Bu soruyu şöyle cevap vererek açıklama yapabiliriz: Biz öğrenmeye açık olduğumuzu iddia edenlerdeniz, dolayısıyla kendimizi her daim yetiştiriyoruz. Kur’ani anlayışımız olgunlaşma sürecimizle birlikte gelip değişmektedir. Bu durumda ayetlere olan bakış açımız ve yaklaşımımız da … Devamını oku

Giriş

MEALİMİZİN HAZIRLIK AŞAMASINDAGÖZÖNÜNDE TUTULAN ESASLAR AYETLER; sadece ibaresinden anlaşılan manâ değildir. Ayetlerin ibaresi, işareti, delâleti, iktizası birlikte düşünülerek anlamaya çalışılmalı. Yani; a) İbâre  (bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz) ile birlikte, b) İşâreti (işaret ettiği anlamı), c) Delâleti (kılavuzluk ettiği, yol gösterdiği anlamı), d) İktizası  (gerekli  olma,  gerekme,  gereği)  göz önünde tutulmalı. Herhangi … Devamını oku

Tebbet 4

karısı[1] da odun hamalı (taşıyıcısı olarak). ______________________ [1] Bu kadının adı Ümmi Cemil olup Ebu Süfyan’ın kız kardeşidir. Nebi as’ın geçtiği yollara ayağına batması için dikenli çalılar serper, iğrenç dedikodular ve iftiralar yayardı. Rasûlullah’ın kapı komşusu idi.

Tebbet 1

(RASÛL’E taş atan) Ebu Leheb’in[1] (ve kıyâmete kadar gelip geçecek olan onun gibilerinin İslâm’a, Kur’an’a sataşanların) iki eli[2] kurusun/gücü kuvveti/iktidarı yok olsun, kendisi/gücü kuvveti de yok olsun/iki eli kurusun/zaten kurudu (zarar veremez oldu) da!.. ______________________ [1] Muhammed as’ın öz amcası olup, gerçek adı Abdû’l-Uzza idi. Parlak bir yüze sahip olduğundan Leheb “parlak/alev yüzlü” anlamına da … Devamını oku

Leyl 12

ŞÜPHESİZ hidâyeti (Nübüvveti / Risâleti dilediğimiz kişiyi Nebi / Rasûl seçerek özel hidâyeti) vermek / (genel hidâyeti / doğru yolu dileyen / isteyen / tercih eden / bu uğurda mücadele veren kullarımıza da hidâyet etmek / önlerini açıp yol göstermek) Bize aittir / Bizim üzerimizedir.

Abese 2

Kendisine o bilgi körü/gerçekleri görmeyen adam geldi diye.[1] ______________________ [1] Tarihi kaynaklara göre; Rasûlullah bir gün Mekke’nin ileri gelen kabile reislerine getirdiği mesajın doğruluğunu anlatırken, ilk müslümanlardan âmâ (biz bilgi körü diyoruz) Abdullah b. Ümmi Mektum gelerek Kur’an’ın ilk ayetlerinden bir kısmının tekrarlanmasını ve açıklamasını istedi. O anda araya girildiği için bu davranıştan rahatsız olan … Devamını oku

Müddessir 1

EY (MUHAMMED) bu Vahiy / Risâlet / Elçilik Görevi ile direkt muhatap olan ve (Nebi olarak aldığı haberi olduğu gibi, hiç değiştirmeden kelime kelime iletmekle) ağır sorumluluk altına girerek bu görevi yüklenen! (VE EY SEN; inanarak mübelliğ / tebliğ görevine talip olan Müslim / Mümin kişi!)[1] ______________________ [1] Müddessir Suresi ile Allah; Muhammed as.’ı Risâlet … Devamını oku

Müzzemmil 1

EY BU VAHYE muhatap olup onu yüklenen, Nübüvvetle (Allah’tan haber almakla ve aldığı haberi iletmekle) ağır bir sorumluluk altına giren Nebi / Muhammed! (VE EY SEN; inanarak Kur’an ile tebliğ ve uyarma gibi ağır görev üstlenen mümin kişi!)[1] ______________________ [1] Müzzemmil Suresi 1. Ayetten Allah, Muhammed as.’ı Vahiy ile Muhatap alıp Nebi olarak seçtiğini anlıyoruz. … Devamını oku

Cin 27

Ancak seçtiği elçiden razı olması müstesna! Çünkü O (Allah), onların/elçilerin önünü ve arkasını gözetlemek için gözcüler (semavî güçler) gönderir.[1] ______________________ [1] Bu ifade; her Nebi ve Rasûl’ün Allah tarafından ilâhi vahiyle onurlandırılmanın, hayatında bilebildiği yahut bilgisi dışındaki bütün endişelerden ruhsal olarak koru[n]duğu gerçeğine işaret eder.

Hakka 40

Şüphesiz o, şerefli bir Rasûl’ün/Elçi’nin sözüdür.

Kalem 44

Bu Hadisi[*]/Kur’an’ı yalanlayanları Bana bırak. Biz onları derece derece bilmedikleri bir yönden azaba yaklaştıracağız. ______________________ [*]  Hadis:  اَللّٰهُ نَزَّلَ اَحْسَنَ الْحَد۪يثِ كِتَابًا مُتَشَابِهًا مَثَانِيَۗ ~ “Allah Kitabını/Kur’an’ını hadisin/sözün eşsiz güzelikte olanıyla, ikişerli (bir sistemle yani olumlusu olumsuzuyla çok anlamlı) örnekler vererek indirdi” diye de muhteşem bir ifâde vardır. Bu vb. ayetler ile şu anlaşılmamalı; bugün Allah Rasûlü … Devamını oku

Kalem 4

Şüphesiz sen yaptığın her işi (hulukin azim -risâlet/nübüvvet fıtratı- geleneği gereği) yerli yerince düzgün yapansın.[1] _____________________ [1] Pek çok Meal Sahibi, hatta bütün Meallerde Kalem 4’ü: “Sen büyük bir ahlâk üzeresin” diye tercüme edilmiş/meallendirilmiştir. Bu ayet doğrultusunda bir de işin ilginç yanı bir de Muhammed as.’a; “Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (İmam Mâlik, Muvatta, Husnu’l-Hulk, … Devamını oku

Tahrim 1

EY NEBÎ! Eş ve (sorumluluklarını üzerine aldığınız / geçimlerini üstlenerek ehlinin / ailenin arasına katıp) kanatların altında olan kadınlar; sözlerinden / uyarılarından rahatsız olacak diye, Allah’ın sana (söylemen / uyarman gereken konuları) helâl (meşru / yasal / uygun / mübâh) kıldığı / izin verdiği hâlde, sen niçin kendine haram ediyorsun / yasaklıyorsun / vazgeçiyorsun![*] (Her … Devamını oku

Talak 11

İman edip salih amel/faydalı bir işi en iyi şekilde yapanları/hayata katkı sağlayanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın apaçık âyetlerini okuyan bir Rasûl gönderdi. Kim Allah’a inanır ve salih amel/hayata katkı sağlarsa/faydalı işleri en iyi şekilde yaparsa Allah onu içinden ırmaklar akan ebedi kalacakları cennetlere koyar. Allah gerçekten ona güzel bir rızık vermiş olur.

Tegabun 12

Allah’a itaat edin, Rasûl’e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

Tegabun 8

Artık siz Allah’a, Rasûlüne ve indirdiğimiz nûra (Kur’an’a) iman edin. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

Tegabun 6

Bu, Rasûllerinin onlara apaçık mucizeler getirmeleri ve onların da; “(Bizim gibi) bir beşer[1] / insan mı bizi doğru yola iletecekmiş?” deyip de inkâr etmeleri ve yüz çevirmeleri sebebiyledir. Allah da hiçbir şeye muhtaç olmadığını göstermiştir. Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye lâyıktır. ______________________[1] Kur’an’da yer alan “Beşer” ve “İnsan” kavramları her ne kadar eş anlamlı … Devamını oku

Münafikun 8

Onlar; “Andolsun, eğer Medine’ye dönersek, üstün olan zayıf olanı, oradan mutlaka çıkaracaktır” diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük; ancak Allah’ın, Rasûlü’nün ve Müminlerindir. Fakat münafıklar bilmek istemiyorlar.

Münafikun 7

Onlar; “Allah Rasûlü’nün yanında bulunanlara (muhacirlere), bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar (bunu) kavramak istemiyorlar.

Münafikun 5

O münafıklara; “Gelin, Allah’ın Rasûlü sizin için bağışlama dilesin” denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Münafikun 1

(EY MUHAMMED!) Münafıklar sana geldiklerinde; “Senin elbette, Allah’ın Rasûlü olduğuna şahitlik ederiz” derler. Allah senin, zaten kendisinin Rasûlü olduğunu biliyor. (Fakat) Allah o münafıkların, hiç şüphesiz (bazen bir doğruyu söyleyen), yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.

Cuma 9

EY İMAN EDENLER! Cuma günü[*] ezan okunduğunda / toplantı için çağrı yapıldığında hemen Allah’ı anmaya / hutbeyi / haftalık bilgilendirmeyi dinlemeye koşun, (hutbeyi / haftalık bilgilendirmeyi bırakıp ta) alışverişe yönelmeyin. Eğer bilirseniz bu (haftalık bilgilendirmeyi / hutbeyi dinlemek ve toplantı bitiminde Öğle Namazını edâ etmek / kılmak) sizin için daha hayırlıdır. ______________________ [*] Cum’a Günü ~ Yevm’ül-Cum’a: … Devamını oku

Cuma 6

De ki: “Ey Yahudiyim diyenler! Bütün insanlar değil de yalnız kendinizin Allah’ın dostları olduğunu iddia ediyorsanız, (bunda da) samimi iseniz haydi ölümü isteyin!” ______________________ YAHUDİLİK ~ Musa’nın (as) arkasından gidenlerin dini değil, gitmeyenlerin dinidir. HRİSTİYANLIK ~ İsa’nın (as) arkasından gidenlerin dini değil, gitmeyenlerin dinidir. SÜNNİLİK-ŞİİLİK ~ Muhammed’in (as) arkasından gidenlerin inancı değil, İslam adına sonraları … Devamını oku

Cuma 3

(Allah o Rasûl’ü) onlardan, henüz kendilerine katılmayan başkalarına da göndermiştir. O mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir.

Cuma 2

O, ümmîlere (kitap nedir, iman nedir bilmeyenlere); içlerinden kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitabı ve Hikmet’i (problem çözme bilimini) öğreten, bir Rasûl gönderendir. Halbuki onlar bundan önce, (kitap nedir, iman nedir bilmeyen) apaçık bir sapıklık içinde idiler.

Saf 11

Allah’a ve Rasûlüne inanır; mallarınızla ve canlarınızla; Allah saldırganlara karşı izin verdiği için cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.

Saf 9

‘O’; kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, (insan hak ve özgürlüklerine önem veren) dinini, (insan hak ve özgürlüklerine önem vermeyen, uydurulmuş) dinlere üstün kılmak üzere, Rasûlünü doğru yol ve gerçek din ile gönderendir.

Saf 6

HANİ, Meryem oğlu İsa; “Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir Rasûl’ü, müjdeleyici (olarak gönderdiği) Elçisiyim” demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizelerle gelince; “Bu, apaçık bir sihirdir” dediler.

Saf 5

HANİ Mûsâ kavmine, “Ey kavmim! Allah’ın size gönderdiği Rasûl’ü olduğumu, bilip durduğunuz halde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah ta kalplerini sapıklıkta bıraktı. Allah fasıklar topluluğunu (zorla) doğru yola iletmez.

Haşr 8

BU mallar özellikle Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ararken ve Allah’ın dinine ve Rasûlüne yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir.

Haşr 7

Allah’ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın Rasûlüne kazandırdığı mallar; Allah’a, Rasûlüne, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet haline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Rasûl size (mallardan) ne verdiyse onu alın, neyi de size vermediyse onda ısrarcı olmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir.

Haşr 6

ONLARIN mallarından; Allah’ın savaşılmaksızın Rasûlüne kazandırdığı mallar için, sizler ne at ve ne de deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah Rasûllerini; dilediği (suçlu) kimselerin üzerine gönderip onlara üstün kılar. Allah’ın herşeye hakkıyla gücü yeter.

Haşr 4

Bu onların Allah’a ve Rasûlüne karşı gelmeleri (imza attıkları, Medine Sözleşmesi’ni ihlal etmeleri) sebebiyledir. Kim Allah’a karşı gelirse bilsin ki, Allah’ın azabı şiddetlidir.

Mücadele 22

Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun; babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy-sopları olsalar bile, Allah’a ve Rasûlüne düşmanlık eden kimselere, sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah, onların kalplerine imanın huzurunu vermiş ve onları kendi katından bir ruh (Suhuflar, Zebur, Tevrat, İncil ve Kur’an) ile desteklemiştir. Onlara, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde sonsuz kalacakları cennetler … Devamını oku

Mücadele 20

ALLAH’a ve Rasûlüne/Elçisine düşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar.

Mücadele 13

Baş başa (özel) konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz öyle mi? Bunu yapmadığınız hâlde ve Allah da sizin pişmanlığınızı kabul ettiğine göre, artık namazı kılın, zekatı (çalışıp üreterek) verin. Allah’a ve Rasûlüne de itaat edin. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

Mücadele 12

EY İMAN EDENLER! Rasûl ile baş başa (özel) konuşacağınız zaman, baş başa (özel) konuşmanızdan önce, (işsizlere) sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şâyet (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Mücadele 9

EY İMAN EDENLER! Siz baş başa gizlice konuştuğunuz zaman; günah, düşmanlık ve Rasûl’e isyanı konuşmayın. İyilik ve takvayı (nasıl korunabilirizi) konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının.

Mücadele 8

Gizlice konuşmaktan menedilip de, menedildikleri şeyi yapan ve günah, düşmanlık ve Rasûl’e isyanı konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde Allah’ın seni selâmlamadığı selâmla selâmlıyorlar. İçlerinden de; “Söylediklerimizden dolayı, Allah bize azap etse ya!” diyorlar. Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne kötü varış yeridir orası!

Mücadele 5

Allah’a ve Rasûlüne düşmanlık edenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Oysa Biz apaçık âyetler indirdik. Kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.

Mücadele 4

Kim buna imkân bulamazsa, eşiyle birlikte olmadan önce ardarda iki ay oruç tutmalıdır. Kimin de buna gücü yetmezse altmış fakiri doyurmalıdır. Bunlar Allah’a ve Rasûlüne hakkıyla imana alışmanız diyedir. İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kâfirler için çok acıklı bir azap vardır.

Hadid 28

EY İMAN EDENLER! Allah’a karşı gelmekten sakının ve Rasûlüne iman edin ki, size rahmetinden iki kat pay versin, size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur versin ve sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

Hadid 27

Sonra bunların peşinden art arda rasûllerimizi gönderdik. Onların arkasından da Meryem oğlu İsa’yı gönderdik, ona İncil’i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk. (Kendiliklerinden) icat ettikleri ruhbanlığa gelince; Biz onu onlara farz kılmamıştık/yazmamıştık. Allah’ın rızasını kazanmak için, onu kendileri icat etmişlerdi. Fakat ona da gereği gibi uymadılar. Biz de içlerinden iman edenlere … Devamını oku

Hadid 25

ANT OLSUN; Biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı (iletip) ve mizanı (ölçüyü de) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde bir güç/bir dayanıklılık ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yeryüzünde nimet olarak varettik/indirdik[1]/verdik (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Rasûllerine içinden/içtenlikle inanarak yardım edecek[kimse]leri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç … Devamını oku