-EMZİRMEYİ tamamlamak isteyenler için anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların (annelerin) yiyeceği giyeceği, örfe uygun olarak babaya aittir. Hiçbir kimseye gücünün üstünde bir yük ve sorumluluk teklif edilmez/yüklenilmez.-Hiçbir anne ve hiçbir baba çocuğu sebebiyle zarara uğratılmasın-. (Baba ölmüşse) mirasçı da aynı şeyle sorumludur. Eğer (anne ve baba) kendi aralarında danışıp anlaşarak (iki yıl dolmadan) çocuğu sütten kesmek isterlerse, onlara bir günah/vebâl/sorumluluk yoktur. Ya da aranızda anlaşarak, çocuklarınızı (süt anneye) emzirtmek ister ve karşılığını da güzellikle/örfe uygun olarak verirseniz; size bir sorumluluk/günah/vebâl yoktur. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki; Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir.
Bakara 233
Bağlantılı Ayetler: 46/15 - 57/4
« Bakara 232 | Bakara 233 | Bakara 234 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | velvelidatu | ve anneler | وَالْوَالِدَاتُ |
2 | yurdia'ne | emzirirler | يُرْضِعْنَ |
3 | evladehunne | çocuklarını | أَوْلَادَهُنَّ |
4 | havleyni | iki yıl | حَوْلَيْنِ |
5 | kamileyni | tam | كَامِلَيْنِ |
6 | limen | kimse için | لِمَنْ |
7 | erade | isteyen | أَرَادَ |
8 | en | أَنْ | |
9 | yutimme | tamamlamak | يُتِمَّ |
10 | r-radaate | emzirmeyi | الرَّضَاعَةَ |
11 | ve ala | üzerinedir | وَعَلَى |
12 | l-mevludi | babanın | الْمَوْلُودِ |
13 | lehu | (çocuk kendisine ait olan) | لَهُ |
14 | rizkuhunne | onların yiyecekleri | رِزْقُهُنَّ |
15 | ve kisve tuhunne | ve giyecekleri | وَكِسْوَتُهُنَّ |
16 | bil-mea'rufi | uygun biçimde | بِالْمَعْرُوفِ |
17 | la | لَا | |
18 | tukellefu | yükümlü tutulmaz | تُكَلَّفُ |
19 | nefsun | hiç kimse | نَفْسٌ |
20 | illa | başka | إِلَّا |
21 | vus'aha | gücünün yettiğinden | وُسْعَهَا |
22 | la | لَا | |
23 | tudarra | zarara sokulmasın | تُضَارَّ |
24 | velidetun | (ne) anne | وَالِدَةٌ |
25 | bivelediha | çocuğu yüzünden | بِوَلَدِهَا |
26 | ve la | ve (ne de) | وَلَا |
27 | mevludun | baba | مَوْلُودٌ |
28 | lehu | (çocuğun aidolduğu) | لَهُ |
29 | biveledihi | çocuğu yüzünden | بِوَلَدِهِ |
30 | ve ala | ve üzerinde | وَعَلَى |
31 | l-varisi | mirasçının | الْوَارِثِ |
32 | mislu | aynı (yükümlülük var)dır | مِثْلُ |
33 | zalike | bunun | ذَٰلِكَ |
34 | fein | eğer | فَإِنْ |
35 | erada | isterlerse | أَرَادَا |
36 | fisalen | sütten kesmek | فِصَالًا |
37 | an | عَنْ | |
38 | teradin | rızalarıyla | تَرَاضٍ |
39 | minhuma | kendi aralarında | مِنْهُمَا |
40 | ve teşavurin | ve danışarak | وَتَشَاوُرٍ |
41 | fela | yoktur | فَلَا |
42 | cunaha | günah | جُنَاحَ |
43 | aleyhima | kendilerine | عَلَيْهِمَا |
44 | ve in | eğer | وَإِنْ |
45 | eradtum | isterseniz | أَرَدْتُمْ |
46 | en | أَنْ | |
47 | testerdiu | (sütannesi tutup) emzirtmek | تَسْتَرْضِعُوا |
48 | evladekum | çocuklarınızı | أَوْلَادَكُمْ |
49 | fela | yine yoktur | فَلَا |
50 | cunaha | bir günah | جُنَاحَ |
51 | aleykum | üzerinize | عَلَيْكُمْ |
52 | iza | sonra | إِذَا |
53 | sellemtum | verdikten | سَلَّمْتُمْ |
54 | ma | şeyi (ücreti) | مَا |
55 | ateytum | verdiğiniz | اتَيْتُمْ |
56 | bil-mea'rufi | güzelce | بِالْمَعْرُوفِ |
57 | vetteku | ve korkun | وَاتَّقُوا |
58 | llahe | Allah'tan | اللَّهَ |
59 | vea'lemu | ve bilin ki | وَاعْلَمُوا |
60 | enne | şüphesiz | أَنَّ |
61 | llahe | Allah | اللَّهَ |
62 | bima | her şeyi | بِمَا |
63 | tea'melune | yaptığınız | تَعْمَلُونَ |
64 | besirun | görmektedir | بَصِيرٌ |