HANİ siz vadinin (Medine’ye) yakın tarafında, onlar uzak tarafında, (işkence gördükleri için; Mekke’den kaçan müminlerin bıraktığı eşyaların, satılmak üzere Şam’a doğru taşındığı) kervan, sizin aşağınızdaydı. Şayet buluşmak üzere sözleşmiş olsaydınız dahi, bu şekilde bir araya gelemezdiniz. Fakat Allah adaleti gerçekleştirmek için buna izin verdi ki; helak olan açık bir delille helak olsun, yaşayan da açık bir delille yaşasın. Şüphesiz Allah elbette hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Enfal 42
Bağlantılı Ayetler: 8/7 - 6/57 - 11/17 - 47/14
« Enfal 41 | Enfal 42 | Enfal 43 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | iz | o vakit | إِذْ |
2 | entum | siz | أَنْتُمْ |
3 | bil-udveti | vadinin | بِالْعُدْوَةِ |
4 | d-dunya | yakın kenarında idiniz | الدُّنْيَا |
5 | ve hum | ve onlar da | وَهُمْ |
6 | bil-udveti | vadinin | بِالْعُدْوَةِ |
7 | l-kusva | uzak kenarında idiler | الْقُصْوَىٰ |
8 | ve rrakbu | ve kervan da | وَالرَّكْبُ |
9 | esfele | daha aşağıda idi | أَسْفَلَ |
10 | minkum | sizden | مِنْكُمْ |
11 | velev | ve eğer | وَلَوْ |
12 | tevaadtum | sözleşmiş olsaydınız dahi | تَوَاعَدْتُمْ |
13 | lahteleftum | buluşamazdınız | لَاخْتَلَفْتُمْ |
14 | fi | فِي | |
15 | l-miaadi | sözleştiğiniz vakitte | الْمِيعَادِ |
16 | velakin | fakat bu | وَلَٰكِنْ |
17 | liyekdiye | yerine getirmesi içindir | لِيَقْضِيَ |
18 | llahu | Allah'ın | اللَّهُ |
19 | emran | bir işi | أَمْرًا |
20 | kane | كَانَ | |
21 | mef'ulen | yapılması gereken | مَفْعُولًا |
22 | liyehlike | helak olsun diye | لِيَهْلِكَ |
23 | men | kimse | مَنْ |
24 | heleke | helak olan | هَلَكَ |
25 | an | عَنْ | |
26 | beyyinetin | açık delille | بَيِّنَةٍ |
27 | ve yehya | ve yaşasın diye | وَيَحْيَىٰ |
28 | men | kimse (de) | مَنْ |
29 | hayye | yaşayan | حَيَّ |
30 | an | عَنْ | |
31 | beyyinetin | açık delille | بَيِّنَةٍ |
32 | ve inne | çünkü | وَإِنَّ |
33 | llahe | Allah | اللَّهَ |
34 | lesemiun | işitendir | لَسَمِيعٌ |
35 | alimun | bilendir | عَلِيمٌ |