Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş ve: “Bugün artık insanlardan size galip gelecek yok, mutlaka ben de size yardımcıyım” diye (zihinlere düşünceler veriyordu / vesveseler fısıldıyordu). Fakat iki taraf yüz yüze gelince verdiği sözden dönüp; “Ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah cezası çetin olandır” demişti.
Enfal 48
Bağlantılı Ayetler: 15/39 16/63 47/25 59/16 3/175
« Enfal 47 | Enfal 48 | Enfal 49 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | ve iz | O zaman | وَإِذْ |
2 | zeyyene | süslemiş | زَيَّنَ |
3 | lehumu | onlara | لَهُمُ |
4 | ş-şeytanu | şeytan | الشَّيْطَانُ |
5 | ea'malehum | yaptıkları işi | أَعْمَالَهُمْ |
6 | ve kale | ve demişti | وَقَالَ |
7 | la | yoktur | لَا |
8 | galibe | yenecek kimse | غَالِبَ |
9 | lekumu | sizi | لَكُمُ |
10 | l-yevme | bugün | الْيَوْمَ |
11 | mine | -dan | مِنَ |
12 | n-nasi | insanlar- | النَّاسِ |
13 | ve inni | ve elbette ben | وَإِنِّي |
14 | carun | yanınızdayım | جَارٌ |
15 | lekum | sizin | لَكُمْ |
16 | felemma | fakat ne zaman | فَلَمَّا |
17 | tera'eti | birbirini görünce | تَرَاءَتِ |
18 | l-fietani | iki topluluk | الْفِئَتَانِ |
19 | nekesa | (geriye) dönüp | نَكَصَ |
20 | ala | üzerine | عَلَىٰ |
21 | akibeyhi | iki ökçesi | عَقِبَيْهِ |
22 | ve kale | ve dedi ki | وَقَالَ |
23 | inni | elbette ben | إِنِّي |
24 | beri'un | uzağım | بَرِيءٌ |
25 | minkum | sizden | مِنْكُمْ |
26 | inni | elbette ben | إِنِّي |
27 | era | görüyorum | أَرَىٰ |
28 | ma | şeyleri | مَا |
29 | la | لَا | |
30 | teravne | sizin görmediğinizi | تَرَوْنَ |
31 | inni | elbette ben | إِنِّي |
32 | ehafu | korkarım | أَخَافُ |
33 | llahe | Allah'tan | اللَّهَ |
34 | vallahu | zira Allah'ın | وَاللَّهُ |
35 | şedidu | çetindir | شَدِيدُ |
36 | l-ikabi | cezası | الْعِقَابِ |