İnsanları, kendilerine hidayet / yol gösterici Kitap/Kur’an geldiği zaman, inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan şey; öncekilere uygulanan sünnetin / uygulamanın kendilerine de uygulanması veya azabın açıkça karşılarına gelmesini istemeleridir (zira kitapta anlatılanlara inanmıyorlar).
Kehf 55
Bağlantılı Ayetler: 9/70 14/9 14/13 17/94 50/12 50/14
« Kehf 54 | Kehf 55 | Kehf 56 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | ve ma | şey | وَمَا |
2 | menea | alıkoyan | مَنَعَ |
3 | n-nase | insanları | النَّاسَ |
4 | en | أَنْ | |
5 | yu'minu | inanmaktan | يُؤْمِنُوا |
6 | iz | zaman | إِذْ |
7 | ca'ehumu | kendilerine geldiği | جَاءَهُمُ |
8 | l-huda | hidayet | الْهُدَىٰ |
9 | ve yestegfiru | ve istiğfar etmekten | وَيَسْتَغْفِرُوا |
10 | rabbehum | Rablerine | رَبَّهُمْ |
11 | illa | ancak | إِلَّا |
12 | en | أَنْ | |
13 | te'tiyehum | kendilerine de gelmesidir | تَأْتِيَهُمْ |
14 | sunnetu | yasasının | سُنَّةُ |
15 | l-evveline | evvelkilerin | الْأَوَّلِينَ |
16 | ev | yahut | أَوْ |
17 | ye'tiyehumu | karşılarına gelmesidir | يَأْتِيَهُمُ |
18 | l-azabu | azabın | الْعَذَابُ |
19 | kubulen | açıkça | قُبُلًا |