(Davud’a şöyle dedik): “Ey Davud! Biz seni bu topraklarda halife[1] / muhalif varlık/öncekilerin yerine geçirip yönetici yaptık. Öyleyse insanlar arasında hak / adalet ile hükmet ve keyfe / hevâya uyma yoksa seni Allah’ın yolundan saptırır.” Şüphe yok ki Allah’ın yolundan sapanlara ise hesap gününü umursamadıklarından[2] dolayı çok çetin / şiddetli bir azap vardır.[3]
______________________
[1] Halife / Halifeler: Birbirlerinin yerine bir şekilde geçenler olarak ilk etapta anlamakta fayda var. Yönetici olarak ta karşımıza çıkar. Davud as.’ı yeryüzünde halife / yönetici yaptık, der örneğin. Fakat bir başka anlam olarak ta (insan) muhalif bir varlık olarak karşımıza çıkıyor. En başta kendisini yaratana muhalif oluyor. Allah’ın emri olan: Şu ağaca yaklaşma, dediği hâlde bu emrini çiğniyor. Daha sonra insanın bir başka insanlarla ihtilâf etmesi, birbirlerine muhalif olmaları, birbirlerinin yerine / koltuğuna göz dikmeleri, birbirinin ayağını kaydırması vs. pek şekilde örneklendirebiliriz.
[2] Ayetin metninde ‘unutma’ kelimesi geçmektedir. Ancak bu gerçek unutma değil unutmuş gibi davranmadır; biz daha uygun olan bir kelimeyi tercih ettik: Umursamadıklarından dolayı, dedik. Çünkü Allah, kimseyi unuttuğu şeyden sorumlu tutmaz (Bakara 2/286).
[3] Çok çetin/şiddetli anlamı verdiğimiz kelime, “sıkıca bağlı” anlamındaki (شديد) şedîd’dir. Allah’ın verdiği ceza, kulun fiiline bağlıdır (En’âm 6/160). Hesap gününü unutanların cezası da o gün unutulmak olur (Casiye 45/34-35).