O zaman / bundan sonra meleklere: “Adem için oluşturduğum sistemi tanıyın / benimseyin / yanında durup ona destek verin”[*] demiştik. (Melekler) derhal (Allah’ın oluşturduğu sistemi) benimsediler / tanıdılar / kabullendiler. (Ancak kibirlenip neden ben değil de o diyerek muhalefet eden) İblis hariç / o bundan kaçındı! Büyüklük tasladı ve kâfir[hakkı / gerçeği bildiği hâlde üzerini örtüp gizleyen]lerden oldu.
______________________
[*] Genelde bu ve benzeri ayetlere: “Adem’e secde edin” manâsı verilir. Arapçada “SECDE” kelimesi müşterek bir kelimedir. Cümledeki yerine ve Kur’an’ın çelişmezliğine göre;
a) Allah’a secde. Bir şeyler veya verilen bazı nimetler ya da bazı kullara (Yusuf’un ana-babası ve kardeşlerine) Allah’ın lûtfettiği birileri için (Yusuf as.) için Allah’a yapılan şükür secdesi. Yusuf as.’ın önünde Allah’a yapılan şükür secdesi gibi.
b) İtaat etmek, tanımak; bugün yeni kurulan Devletleri tanıyan vardır, tanımayan ülkeler vardır. Örneğin; Filistin Devletini tanımaya başlayan devletler son günlerde çoğaldı biliyorsunuz (Haziran 2024 itibariyle). Allah’ın hiç yoktan vâreden bu yeni YARATIĞI tanımadığını söyleyen İblis’i de böyle değerlendirmekte fayda var.
c) Boyun eğmek, kabullenmek.
d) Kullara selâm / saygı secdesi yapmak. (Japonlarda olduğu gibi).
e) Yine Japonlarda, Budistlerde olduğu gibi saygı secdesinde bulunmak, saygıdan yere kapanmak. Saygı ile eğilmek (Yusuf’u, kardeşlerinin eğilerek selamlaması gibi).
f) Aslında şöyle de diyebiliriz, İblis kibirlenerek: Neden ben değil de o diyerek muhalefet ediyor.
g) Başka bir kavle göre de; “Adem’de bütünleşin/birleşin”. İblis; “Neden Adem’de bütünleşecekmişiz?”, sorusu ve karşı çıkışıyla Allah’a asilerden oldu. “Neden bende değil de Adem’de bütünleşiliyor? Oysa ben ondan daha hayırlıyım/iyiyim. Onu çamurdan beni ateşten yarattın” diyor. Yani, bir anlamda neden Adem’in neslini şöhret/popüler yapıyorsun da benim neslimi yapmıyorsun demek istiyor. İşte İblis, bundan sonra ŞEYTAN diye yani bu sıfatla anılıyor. (bkz. Bakara: 36)
İbadet maksadıyla yapılan secde ise: Yalnız Allah’a yapılır. Öyle olunca: “Adem’e secde edin” emrini, ADEM’İ KIBLE EDİNİN diye de algılamamız mümkün… Adem burada Allah’ın işâretiyle KÂBE konumundadır. Bizde hoş karşılanmasa da bazı toplumlarda büyüklere/krallara ve kutsal bilinen insanlara saygı secdesi (selâmlaması) yapılmaktadır. Budizm’de, Budistlerce kutsal bilinen kişilerin heykelleri önünde kapanarak yaptığı secde gibi. Japonlar’ın birbirlerini karşılama selamlaması ise hafifçe öne doğru eğilmektir.
Benim kanaatime göre SECDE kelimesi müşterek bir kelime, AYET ise Müteşabih bir Ayet’tir…
Allah ne kastettiyse biz ona iman ediyoruz..
En doğrusunu Allah bilir.
ALLAH ADINA/ALLAH’IN ADINI KULLANARAK ALDATANLAR?!
Yüce Rabbimizin Kitabında açık ve net anlaşılır olan (muhkem/sabit/farklı yorumlara imkân tanımayan) hükümler konusunda olmayacaktır elbette! Müteşabih (birden fazla anlama gelen/müşterek/benzer anlamlar içeren/farklı yorumlar yapılabilecek kelimelerden oluşan) ayetler konusunda olacaktır. Bu konuda İlim sahibi kişileri aldatamazlar, ancak cahil olan (İlimden habersiz -Kur’an’dan bilgi sahibi olmayan) insanları aldatabilirler.