BEKLENEN olay gerçekleştiği zaman;
Vakıa Suresi
İniş Sırası: 46 • Mushaf Sırası: 56 • Mekki Sure • 96 Ayettir
MEKKİ SURELER; Mekke’de yaklaşık 12.9 (13 Yılda) Rabbimiz tarafından Peygamberimize indirilerek Kendisini ve Ümmetinden olan Ashabını: ADETA 12 YILLIK İLK, ORTA, LİSE VE DENGİ OKULLARDA TEMEL EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİ OLARAK ALGILANMALIDIR!
~ “BİRİNCİ BÖLÜM (1-86 SURE) MEKKİ SURELER” Tüm insanlar tarafından Birey ve Toplu olarak (aynı zamanda Ailecek ve İlk, Orta ve Liselerde) okunması göz önünde bulundurularak hazırlanmış olup: İnsanların Akidesini düzeltip güzelleştirmeyi, İLERİYİ / AHİRETİ düşünmeyi ve İMAN etmeyi öğretir.
Mekki Sureler’den olan 1-86. Sureler yani Alak’tan Mutaffifin Suresi kadar olan Sureler; Medeni Sureleri Doğru Anlamanın Altyapısıdır:
Henüz Kitap nedir, İman nedir bilmeyen bütün insanları ayırdetmeden yani Kur’an Kültürüne henüz sahip olmayan 7’den 70’e herkesi kuşatıcıdır ve bu insanların kalplerinde AKİDE ve İMAN ‘ın oluşum ve yerleşmesini sağlar.
İniş Sırasına Göre Kur’an Mealini okumak aslında Yüce Rabbimizin TEMEL EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİDİR de diyebiliriz.
Böylece Allah (Temel Akide’den Saydığımız konuları); bizzat KENDİSİNİ, Melekleri, Peygamberleri, İblisi-Şeytanı, Adem’i / Beşer’i / İnsanı; İnsanın İlk / Sıfır Yaratılışı ile birlikte Kıyâmeti / Saati, Ahiret’i, Din Gününü / Karşılaşma / Hesaplaşma Gününün gerçeği vs. BİZZAT KENDİSİNDEN / KUR’AN’DAN ÖĞRENİLMESİNİ İSTER?!
Çünkü: İnsan Allah ile / Allah’ın Adını kullanarak ALDATMA özelliğine / karakteristik yapısına sahiptir, ondan Kur’an’da SIKI SIKIYA tembihler: Onlara uymayın BANA uyun, diye?!
Daha açık ve net bir ifadeyle: İster Müslüman olduğunu söylesin, ister Allah’a şirk koşarak inananlardan olsun kendilerine Alim, Şeyh, Evliya, Efendi Hazretleri, Cemaat Liderleri denilen her kim varsa insandan öğrenilmemesi yalnızca KUR’AN’dan öğrenilmesi gerektiğine vurgu yapar.
Dolayısıyla özellikle; “BİRİNCİ BÖLÜM MEKKİ SURELER” Tüm insanlar tarafından birey ve toplu olarak (aynı zamanda Ailecek) okunması gözönünde bulundurularak hazırlanmış olup: İnsanların Akidesini düzeltip güzelleştirmeyi, İLERİYİ / AHİRETİ düşünmeyi ve İMAN etmeyi öğretir.
Bu Surenin Ana Teması:
Allah’ın insanların rahmetini ve yol gösterici mesajlarını aktarmayı, Hz. Musa’nın hayatı ve Firavun ile olan mücadelesini merkeze alarak anlatır. Elbette, insanlara Allah’a yönelme, ibadet, sabır ve Allah’ın hükmüne boyun eğme işlemlerine rehberlik eder. Ayrıca peygamberlere indirilen vahyin hikmetlerini ve inananlara yüklenen sorumlulukları kullanılabilir .
Allah’ın tek bir Ayetini de Kur’an’ın Bütününü de anlamak o kadar kolaydır ki; yalnız şu 4 Temel Unsur: Emirler, Nehiyler / Yasaklar, Tavsiyeler ve Bilgiler göz önünde bulundurularak okunursa?!
Ayrıca; Web Sitemizde her bir ayetin hemen alt kısmında verdiğimiz BAĞLANTILI AYETLERİ de tıklayarak okursak; doğru ya da doğruya en yakın bir şekilde inşaallah Allah’ın muradına yakın / uygun bir anlayışı kavramış olup rahatlıkla hayatımıza da uygulayabileceğimizi düşünüyorum.
Okuduğumuz bir Ayeti bu dört unsuru göz önünde bulundurarak okursak; Yüce Rabbimizin muradına yakın / uygun bir kavrayışla anlar ve aynı zamanda kolaylıkla hayatımıza uygulayabiliriz.
1) Ey İnsan ve Ey Müslüman; Rabbin sana ne emrediyor, öğren ve Emirlerine uy!
2) Ey İnsan ve Ey Müslüman; Rabbin sana neyi yasaklıyor, öğren ve Nehiylerinden / Yasaklarından kaçın!
3) Ey İnsan ve Ey Müslüman; Rabbin sana neleri tavsiye ediyor, öğren ve gücün oranında Tavsiyelerine uy!
4) Ey İnsan ve Ey Müslüman; Rabbinin sana verdiği Bilgileri öğren ve bilgi sahibi ol! Unutma ki; Kur’an’ın neredeyse dörtte üçü bilgiye yöneliktir.
Bu Surede özet olarak geçen Emirler, Nehiyler / Yasaklar, Tavsiyeler ve Bilgiler şunlardır;
Emirler:
- Namazın İkâmesi : Namazın bir ibadet olduğu ve aile fertlerinin de bu ibadete yönlendirilmesi gerektiği belirtildi. Namazın vakitlerine dikkat edilmesi emredilir. Bu konuyu şöyle de anlayabilir ve izah edebiliriz: Namaz, bir temel eğitim ve öğretim sistemidir. Aileyi, çocukları 12 yıllık temel eğitime teşvik etme emri ve tavsiyesi olarak ta algılanmalıdır.
- Allah’a Dayanma : Allah’a güvenip dayanarak sabır ve kararlılıkla kulluk edilmesi ve yerine getirme emredilir.
- Allah’ı Tesbih Etme : Sabah ve akşam vakitlerinde Allah’ı tesbih etmeye devam edilmesi emri vardır.
Yasaklar:
- Dünyanın Süslü Hayatına Kapılma : Dünyanın süsüne göz dikilmemesi ve bu geçici hayata aldanılmaması gerektiği vurgulanır.
Tavsiyeler:
- Sabrı ve İbadeti Sürdürmek : İnananlar sabır ve ibadet ile Allah’ın yardımını istemeli ve beklemelidir.
- Allah’ın Nimeti ile Yetinmek : Rabbin rızkının her türlü dünya süsünden daha hayırlı ve kalıcı olduğu hatırlatılır.
Sonuç Cümlesi;
Elbette Allah’a itaat edenlerin kurtuluşunu ve doğru yolda olanların kimler olduğunun ortaya çıkacağını beyan eder. Allah’ın hükmüne boyun eğmenin ve sabırla Allah’a yönelmenin kurtuluş vesilesi olduğu vurgulanır.
Yüce Rabbimiz; kendisine gereği gibi (Kur’an’ı anladığı bir dilde Meal ve Çevirilerinden okuyup) yönelen bütün kullarını: Emir ve Nehiylerini hayatına alarak uygulayan; Tavsiyelerine gücü oranında uyan ve verdiği bilgileri özümseyip içselleştirerek öğüt / ibret / nasihat alan kullarından eylesin (Amin).
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
(Rahman sıfatıyla bütün İnsanlara merhametiyle muamele eden ve Rahim sıfatıyla da bütün Müslümanlara rahmetiyle davranıp lütfu geniş olan Allah ın adıyla)
Vakıa 2
onun gerçekleştiğini yalanlayacak kimse yoktur.
Vakıa 3
Alçaltıcıdır, yükselticidir.
Vakıa 4
Yeryüzü sarsıldıkça sarsıldığı;
Vakıa 5
dağlar serpildikçe serpildiği,
Vakıa 6
derken, toz duman halinde savrulduğu zaman,
Vakıa 7
sizler üç sınıf olmuşsunuzdur.
Vakıa 8
SAĞIN arkadaşları / adamları / cenneti hak eden öncüler! Nedir / kimdir o sağın adamları / arkadaşları? (Cennetlik erkek kullarımıza özel; onlar cennetin en güzel köşkünde ağırlanırlar ve yalnız onlar için yarattığımız huriler de hizmetlerinde olurlar).
Vakıa 9
Solun arkadaşları! Nedir/kimdir o solun/cehennemin arkadaşları/adamları/ehli?
Vakıa 10
Ve yarışıp ileri geçenler de (vahyi işittiklerinde/Kur’an’ı dinleyip ya da okuduklarında işittik ve itaat ettik diyen) öncülerdir!
Vakıa 11
İŞTE ONLAR (sağın arkadaşları/cennet ile mükafaatlandırılmış kadın ve erkeklerden) yakınlaştırılmış olanlardır.
Vakıa 12
Nimetlerle donatılmış mutluluk cennetlerinde
Vakıa 13
bir bölümü evvelkilerdendir (ey Muhammed senden önce gelmiş geçmiş tüm nesillerin iman üzere yaşayanlarından),
Vakıa 14
(ey Muhammed) bir bölümü de (senden) sonrakilerden (ta kıyamet gününe kadar gelip geçecek olan nesillerden iman üzere yaşayıp cenneti hak edenlerden).
Vakıa 15
Mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler,
Vakıa 16
onların üzerinde karşılıklı olarak yaslanırlar.
Vakıa 17
(Cennetlik kadın kullarımızın) çevrelerinde sürekli hizmete adanmış vildan / erkek hizmetçiler dolaşırlar;
Vakıa 18
testilerle, ibriklerle ve bir kaynaktan doldurulmuş kadehlerle / bardaklarla!
Vakıa 19
Ondan başları ağrımaz ve akılları gitmez (aklı başından gitmiş birinin davrandığı gibi davranmazlar).
Vakıa 20
Beğenip seçtikleri meyveler.
Vakıa 21
Canlarının çektiği kuş eti.
Vakıa 22
Ve (gözlerini cennetlik erkek kullarımızdan hizmet / eşlik / yoldaşlık ettikleri kişilere diken) iri gözlü huriler;
Vakıa 23
(vücutları kabuğunda saklı) sedefte gizlenmiş/örtülü olan inciler gibi!
Vakıa 24
Yapmış olduklarına bir karşılık olarak!
Vakıa 25
Orada duymazlar; ne boş, ne de günaha yol açan bir söz!
Vakıa 26
Dedikleri yalnızca: “Selâm, selâm!”dır.
Vakıa 27
KİTABI sağından verilenler;[1] nedir/kimdir o kitabı sağından verilenler? (Onlar ki, öncü olanlar/vahyi/doğruyu/hidayeti duyar duymaz/hidayeti görür görmez teslim olup iman edenlerin ilki olanlar olup cennetin en güzel yerlerinde/köşklerinde ağırlananlardır).
[1] Dürüst ve erdemlli bir hayat yaşayanlar. İyiliği, güzelliği, faydalı insan olmayı ilke edinenler.
Vakıa 28
Dikensiz meyve dolu kiraz ağaçları arasında,
Vakıa 29
dalları sarkmış dizili muzlar arasında,
Vakıa 30
yayılıp uzamış gölgeler altında,
Vakıa 31
çağlayarak akan su kenarında
Vakıa 32
ve daha pek çok meyveler arasında;
Vakıa 33
ne koparılıp tükenmiş, ne de yasaklanmış.
Vakıa 34
(Onlar için) yüksek yüksek yataklar/döşekler var!
Vakıa 35
Kesinlikle onlar[2] (yataklar onlara özel) sıfırdan inşa edilecek.
[2] Onlar derken; dürüst ve erdemliler için cennette daha pek çok nimetler var.
Vakıa 36
Onları daha önce hiç kimse kullanmadı,
Vakıa 37
hiç bozulmamış, sadece onlar için (onlara özel tasarlanıp sonsuz hayatları için) hazırlanmış yataklardır.
Vakıa 38
Bütün bunlar Kitabı sağından verilenlerin (dünyada Allah’a itaat ederek yaşayıp ahirete göçen çok özel öncü kadın ve erkek kişilerin) mutlu olmaları içindir!
Vakıa 39
BİR BÖLÜMÜ öncekilerdendir (ey Muhammed senden önce gelmiş geçmiş tüm nesillerin iman üzere yaşayanlarından),
Vakıa 40
(ey Muhammed) bir bölümü de (senden) sonrakilerden (ta kıyamet gününe kadar gelip geçecek olan nesillerden iman üzere yaşayıp cenneti hak edenlerden).
Vakıa 41
KİTABI solundan verilenler/çok azgın olan küfrün öncüleri/liderleri olan cehennemlikler;[3] nedir/kimdir o kitabı solundan verilenler?
[3] Solun adamları olarak ta meallendirilir. Bugünkü sol, sağ ayrımı ile ilgisi yoktur: Kötülükte ısrar edenlere, kötülüğü yol edinenlere vurgu yapılıyor.
Vakıa 42
Hücrelere işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içindedirler.
Vakıa 43
Kapkara bir dumanın gölgesinde,
Vakıa 44
ne serindir, ne de ferahlatıcı!
Vakıa 45
Çünkü onlar, bundan önce varlıkla şımarmış olanlardı.
Vakıa 46
Büyük günahı/şirki işlemekte ısrar ediyorlardı.
Vakıa 47
Ve diyorlardı ki: “Biz ölüp de toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi diriltilecek mişiz?!
Vakıa 48
Önceki atalarımız da mı?!..”
Vakıa 49
De ki: “Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de.
Vakıa 50
Belli bir günün belirli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”