BEKLENEN olay gerçekleştiği zaman;
Vakıa Suresi
İniş Sırası: 46 • Mushaf Sırası: 56 • Mekki Sure • 96 Ayettir
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
(Rahman sıfatıyla bütün İnsanlara merhametiyle muamele eden ve Rahim sıfatıyla da bütün Müslümanlara rahmetiyle davranıp lütfu geniş olan Allah ın adıyla)
Vakıa 2
onun gerçekleştiğini yalanlayacak kimse yoktur.
Vakıa 3
Alçaltıcıdır, yükselticidir.
Vakıa 4
Yeryüzü sarsıldıkça sarsıldığı;
Vakıa 5
dağlar serpildikçe serpildiği,
Vakıa 6
derken, toz duman halinde savrulduğu zaman,
Vakıa 7
sizler üç sınıf olmuşsunuzdur.
Vakıa 8
SAĞIN arkadaşları / adamları / cenneti hak eden öncüler! Nedir / kimdir o sağın adamları / arkadaşları? (Cennetlik erkek kullarımıza özel; onlar cennetin en güzel köşkünde ağırlanırlar ve yalnız onlar için yarattığımız huriler de hizmetlerinde olurlar).
Vakıa 9
Solun arkadaşları! Nedir/kimdir o solun/cehennemin arkadaşları/adamları/ehli?
Vakıa 10
Ve yarışıp ileri geçenler de (vahyi işittiklerinde/Kur’an’ı dinleyip ya da okuduklarında işittik ve itaat ettik diyen) öncülerdir!
Vakıa 11
İŞTE ONLAR (sağın arkadaşları/cennet ile mükafaatlandırılmış kadın ve erkeklerden) yakınlaştırılmış olanlardır.
Vakıa 12
Nimetlerle donatılmış mutluluk cennetlerinde
Vakıa 13
bir bölümü evvelkilerdendir (ey Muhammed senden önce gelmiş geçmiş tüm nesillerin iman üzere yaşayanlarından),
Vakıa 14
(ey Muhammed) bir bölümü de (senden) sonrakilerden (ta kıyamet gününe kadar gelip geçecek olan nesillerden iman üzere yaşayıp cenneti hak edenlerden).
Vakıa 15
Mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler,
Vakıa 16
onların üzerinde karşılıklı olarak yaslanırlar.
Vakıa 17
(Cennetlik kadın kullarımızın) çevrelerinde sürekli hizmete adanmış vildan / erkek hizmetçiler dolaşırlar;
Vakıa 18
testilerle, ibriklerle ve bir kaynaktan doldurulmuş kadehlerle / bardaklarla!
Vakıa 19
Ondan başları ağrımaz ve akılları gitmez (aklı başından gitmiş birinin davrandığı gibi davranmazlar).
Vakıa 20
Beğenip seçtikleri meyveler.
Vakıa 21
Canlarının çektiği kuş eti.
Vakıa 22
Ve (gözlerini cennetlik erkek kullarımızdan hizmet / eşlik / yoldaşlık ettikleri kişilere diken) iri gözlü huriler;
Vakıa 23
(vücutları kabuğunda saklı) sedefte gizlenmiş/örtülü olan inciler gibi!
Vakıa 24
Yapmış olduklarına bir karşılık olarak!
Vakıa 25
Orada duymazlar; ne boş, ne de günaha yol açan bir söz!
Vakıa 26
Dedikleri yalnızca: “Selâm, selâm!”dır.
Vakıa 27
KİTABI sağından verilenler;[1] nedir/kimdir o kitabı sağından verilenler? (Onlar ki, öncü olanlar/vahyi/doğruyu/hidayeti duyar duymaz/hidayeti görür görmez teslim olup iman edenlerin ilki olanlar olup cennetin en güzel yerlerinde/köşklerinde ağırlananlardır).
[1] Dürüst ve erdemlli bir hayat yaşayanlar. İyiliği, güzelliği, faydalı insan olmayı ilke edinenler.
Vakıa 28
Dikensiz meyve dolu kiraz ağaçları arasında,
Vakıa 29
dalları sarkmış dizili muzlar arasında,
Vakıa 30
yayılıp uzamış gölgeler altında,
Vakıa 31
çağlayarak akan su kenarında
Vakıa 32
ve daha pek çok meyveler arasında;
Vakıa 33
ne koparılıp tükenmiş, ne de yasaklanmış.
Vakıa 34
(Onlar için) yüksek yüksek yataklar/döşekler var!
Vakıa 35
Kesinlikle onlar[2] (yataklar onlara özel) sıfırdan inşa edilecek.
[2] Onlar derken; dürüst ve erdemliler için cennette daha pek çok nimetler var.
Vakıa 36
Onları daha önce hiç kimse kullanmadı,
Vakıa 37
hiç bozulmamış, sadece onlar için (onlara özel tasarlanıp sonsuz hayatları için) hazırlanmış yataklardır.
Vakıa 38
Bütün bunlar Kitabı sağından verilenlerin (dünyada Allah’a itaat ederek yaşayıp ahirete göçen çok özel öncü kadın ve erkek kişilerin) mutlu olmaları içindir!
Vakıa 39
BİR BÖLÜMÜ öncekilerdendir (ey Muhammed senden önce gelmiş geçmiş tüm nesillerin iman üzere yaşayanlarından),
Vakıa 40
(ey Muhammed) bir bölümü de (senden) sonrakilerden (ta kıyamet gününe kadar gelip geçecek olan nesillerden iman üzere yaşayıp cenneti hak edenlerden).
Vakıa 41
KİTABI solundan verilenler/çok azgın olan küfrün öncüleri/liderleri olan cehennemlikler;[3] nedir/kimdir o kitabı solundan verilenler?
[3] Solun adamları olarak ta meallendirilir. Bugünkü sol, sağ ayrımı ile ilgisi yoktur: Kötülükte ısrar edenlere, kötülüğü yol edinenlere vurgu yapılıyor.
Vakıa 42
Hücrelere işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içindedirler.
Vakıa 43
Kapkara bir dumanın gölgesinde,
Vakıa 44
ne serindir, ne de ferahlatıcı!
Vakıa 45
Çünkü onlar, bundan önce varlıkla şımarmış olanlardı.
Vakıa 46
Büyük günahı/şirki işlemekte ısrar ediyorlardı.
Vakıa 47
Ve diyorlardı ki: “Biz ölüp de toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi diriltilecek mişiz?!
Vakıa 48
Önceki atalarımız da mı?!..”
Vakıa 49
De ki: “Şüphesiz öncekiler de sonrakiler de.
Vakıa 50
Belli bir günün belirli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”