Eğer onlara: “Gökleri ve yeryüzünü kim yarattı?” diye sorsan, elbette; “Allah!” diyeceklerdir. De ki: “Peki öyleyse, Allah’tan başka yalvardıklarınızı gördünüz mü? (Bana haber verin!) Allah bana bir zarar vermek istese, onlar O’nun vereceği zararı kaldırıp uzaklaştırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet/iyilik vermek istese, onlar O’nun rahmetini/vereceği iyiliği durdurabilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter! Güvenenler, yalnız O’na dayanıp güvenirler!”
Zümer 38
Bağlantılı Ayetler: 3/160 - 23/84»23/89 - 29/61
« Zümer 37 | Zümer 38 | Zümer 39 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | velein | ve andolsun şayet | وَلَئِنْ |
2 | seeltehum | onlara sorsan | سَأَلْتَهُمْ |
3 | men | kim? | مَنْ |
4 | haleka | yarattı | خَلَقَ |
5 | s-semavati | gökleri | السَّمَاوَاتِ |
6 | vel'erde | ve yeri | وَالْأَرْضَ |
7 | leyekulunne | elbette derler | لَيَقُولُنَّ |
8 | llahu | Allah | اللَّهُ |
9 | kul | de ki | قُلْ |
10 | eferaeytum | o halde gördünüz mü? | أَفَرَأَيْتُمْ |
11 | ma | şeyleri | مَا |
12 | ted'une | yalvardığınız | تَدْعُونَ |
13 | min | مِنْ | |
14 | duni | başka | دُونِ |
15 | llahi | Allah'tan | اللَّهِ |
16 | in | eğer | إِنْ |
17 | eradeniye | bana istese | أَرَادَنِيَ |
18 | llahu | Allah | اللَّهُ |
19 | bidurrin | bir zarar vermek | بِضُرٍّ |
20 | hel | mı? | هَلْ |
21 | hunne | onlar | هُنَّ |
22 | kaşifatu | kaldıracaklar | كَاشِفَاتُ |
23 | durrihi | O'nun zararını | ضُرِّهِ |
24 | ev | yahut | أَوْ |
25 | eradeni | bana dilese | أَرَادَنِي |
26 | birahmetin | bir rahmet | بِرَحْمَةٍ |
27 | hel | mı? | هَلْ |
28 | hunne | onlar | هُنَّ |
29 | mumsikatu | durduracaklar | مُمْسِكَاتُ |
30 | rahmetihi | O'nun rahmetini | رَحْمَتِهِ |
31 | kul | de ki | قُلْ |
32 | hasbiye | bana yeter | حَسْبِيَ |
33 | llahu | Allah | اللَّهُ |
34 | aleyhi | O'na | عَلَيْهِ |
35 | yetevekkelu | dayanırlar | يَتَوَكَّلُ |
36 | l-mutevekkilune | tevekkül edenler | الْمُتَوَكِّلُونَ |