Böylece ikisini aldatarak yerlerinden etti. Ağaçtan (haram / yasak olan şeyden) tattıkları zaman avret mahalleri / ayıp yerleri kendilerine beliriverdi / beden örtüleri açıldı; üzerlerini oradaki bahçede bulunan yapraklardan koparıp üst üste koyarak örtmeye çalıştılar. Rableri onlara seslendi: “Ben size o ağaçtan (tatmayı) yasak etmemiş miydim? Ve size şeytan sizin apaçık düşmanınızdır dememiş miydim?”
Araf 22
Bağlantılı Ayetler: 20/121
« Araf 21 | Araf 22 | Araf 23 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | fedellahuma | onları aşağı sarkıttı | فَدَلَّاهُمَا |
2 | bigururin | aldatarak | بِغُرُورٍ |
3 | felemma | ne zaman ki | فَلَمَّا |
4 | zaka | tadınca | ذَاقَا |
5 | ş-şecerate | ağac(ın meyvasın)ı | الشَّجَرَةَ |
6 | bedet | göründü | بَدَتْ |
7 | lehuma | kendilerine | لَهُمَا |
8 | sev'atuhuma | çirkin yerleri | سَوْاتُهُمَا |
9 | ve tafika | ve başladılar | وَطَفِقَا |
10 | yehsifani | üst üste yamayıp örtmeğe | يَخْصِفَانِ |
11 | aleyhima | üzerlerine | عَلَيْهِمَا |
12 | min | -ndan | مِنْ |
13 | veraki | yaprakları- | وَرَقِ |
14 | l-cenneti | cennet | الْجَنَّةِ |
15 | ve nadahuma | ve onlara seslendi | وَنَادَاهُمَا |
16 | rabbuhuma | Rableri | رَبُّهُمَا |
17 | elem | أَلَمْ | |
18 | enhekuma | ben sizi men'etmedim mi? | أَنْهَكُمَا |
19 | an | عَنْ | |
20 | tilkuma | bu | تِلْكُمَا |
21 | ş-şecerati | ağaçtan | الشَّجَرَةِ |
22 | ve ekul | ve demedim mi? | وَأَقُلْ |
23 | lekuma | size | لَكُمَا |
24 | inne | şüphesiz | إِنَّ |
25 | ş-şeytane | şeytan | الشَّيْطَانَ |
26 | lekuma | sizin için | لَكُمَا |
27 | aduvvun | düşmandır | عَدُوٌّ |
28 | mubinun | apaçık | مُبِينٌ |