Nisa 43

EY İMAN EDENLER! Salâtı ikâme etmeden / namazı kılmadan önce gerekli yerleri (size öğrettiğimiz / söylediğimiz / işâret ettiğimiz organları) yıkayın / abdestinizi alın (yani sukera [sarhoşluk durumunda] / sekerat hâlinde iken [kendinizden geçmiş bir vaziyetteyken] araç kullanmayın, kamu ve toplumsal alanlara -mescit ve cami gibi yerlere- girmeyin,[1] tâ ki ne dediğinizi bilmez bir hâlden -sarhoşluktan- kurtulunca araç kullanabilir, toplumsal alanlara -mescit ve camilere- girebilirsiniz) ve bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp olduğunuzda yıkandıktan / boy abdesti aldıktan -tamamen yıktandıktan- sonra (mescit ve camilere girerek salâtı / namazı) kılın / ikâme edin / namaz ibadetinizi yerine getirin! Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle birlikte olup / münasebette bulunur yeteri miktarda su bulamazsanız, o zaman az bir miktar su ile abdest organlarınızı meshedin / suyla sıvazlayın / ya da hiç su bulamazsanız[2] temiz bir toprağa yönelip (onunla ilgili organları sıvazlayarak / teyemmüm ederek) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (böylece her türlü olumsuz, negatif enerjiden kurtulur ve Rabbinize tertemiz yönelmiş olursunuz). Şüphesiz Allah; çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

______________________
[1] Tarihi vesikalara, kaynaklara bakıldığında: Kur’an vahyediliyorken inanan insanlardan bazıları cahiliyeden kalma bir alışkanlık olup aklı baştan alıcı (aklı uyuşturucu / sarhoş edici) şeyler kullanıyorlardı. İçki ve sarhoş edici (aklı baştan alıcı, aklı uyuşturucu her türlü) şeylerin yasaklanmasıyla ellerindeki bu sarhoş edici ürünleri imha ettiler. Dolayısıyla bu ayette vurgulanan / işaret edilen olay, yasak gelmeden önce vuku bulan şeylerdendi. Biz biraz daha farklı açılardan bakarak ayeti okumaya çalıştık. Çünkü bu sukera kelimesi Kur’an’da pek çok farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Örneğin; bir insana ölüm sarhoşluğu geldiğinde ya da ölüm sarhoşluğuna, hani o baygınlık hâline yakalandığında da aynı kelimenin farklı bir türevi geçer. Bu durum halk arasında ölüm anında çekilecek olan acılara bağlı olarak bir baygınlık geçirilmesi durumu olarak ifâde edilmektedir. Sekâret-ı mevt kelimesinin kısaltması olarak sekerat kelimesi kullanılmaktadır. Sekerat ölüm anında gerçekleşmekte olan bir baygınlık hali olarak ifade edilebilir.

Yüce Rabbimiz en doğrusunu bilir, diyerek her iki anlamı da içerdiğini anlasak ta hiçbir sıkıntı olmaz. Sabah uyandığımızda da o sarhoşluğu yaşarız (ne dediğimizi bilmez bir hâlde olduğumuzu biliriz). Ya da gün içerisinde çok ağır işler yapıp aşırı yorgunluk hâlimizde de aynı durumu yaşarız. Böyle durumlarda Salât / Namaz için ayağa kalktığımızda önce abdest alarak o hâlden kurtulmamız gerektiğini de anlarsak, dediğimiz gibi bir sıkıntı olmaz. Zaten haydi o gün diyelim ki, aklı baştan alıcıları (alkol vs) alan insanlar için öyle bir durumda iken Namaza yaklaşmayın, şeklinde anlaşılsa da bugün de hem alkol alıp, hem de Namaz kılan insanlar yok mu, var elbette; onlar bu ayeti okuduğunda Allah’ın bu emrine uymaları kendi yararlarına olur, diye düşünüyoruz.

[2] Bu ve benzerliği / bağlantısı olan Maide 6‘ncı Ayeti hem Dipnot ile daha geniş açıklamaya ve hem de PARANTEZLERLE açmaya ihtiyaç duyduğumuz ayetlerden olduğu için biraz da burada üzerinde durmamız gerekiyor. Aynıca zamanda PARANTEZLERİ Bold / Siyah İtalik karakterde verdik, farkın farkedilip farkına varılması için?!

Ayeti okuduğumuzda öncelikle ilk aklımıza gelen ABDEST meselesidir daha sonra da “su bulamadığınızda” diye anlamlandırılan ve TOPRAĞA TEYEMMÜM diye verilen manâdır. Toprağa her iki elimizi sürerek ilgili yerleri sıvazlamak / ilgili yerlere sürmek / ilgili yerleri meshetmek olarak tanımlanır teyemmüm. Ancak bize göre orada tamamen susuzluğa işaret yoktur; istediğiniz miktarda, yeteri miktarda su bulamadığınızda diye çevirmek daha uygundur. Ancak az miktarda bir avuç kadar da su olsa teyemmüm yapılır.

Aslında teyemmümün asıl anlamı bu ayette verilen az miktarda suyla ilgili organları meshetmek / sıvazlamaktır. Tabi bugün insanların aklına: SU OLMAYAN BİR YER OLUR MU?! gibi böyle bir soru gelebilir.

Evet arkadaşlar, su bulamadığımız yerler de olabilir?!

Ben başıma gelen bir olaya değineyim: 70’li yılların sonunda ve 80 ihtilâlinden sonra o dönem işte 20’li yaşlardayız ve Kur’an Tebliği yapıyoruz yaşadığımız şehirde ve o zaman 68 vilâyet olan Ülkemizin çeşitli vilâyetlerine hafta sonları (işimizden arta kalan zamanlarda) TEBLİĞE (halkı Kur’an ile uyarmaya) çıkıyordum. Tabi bu tebliğimizden rahatsız olan insanlar güvenlik güçlerini arayarak bizi kapıp götürmelerine vesile oluyorlardı. O dönem İKTİDAR malûm Kenan Paşa. Ondan önceki dönemi anlatmama hiç gerek bile yok, biz emsâl insanlar bilir: 80 öncesi (halk diliyle) ANARŞİK bir ortamda. Hergün onlarca kişi Sağcısı, Solcusu ve İslâmcısı katlediliyordu?! Deniz olmayan Vilâyetlerde otobüslerde, dolmuşlarda; Deniz olan vilâyetlerimizde de otobüs ve dolmuşlarda olmakla birlikte Vapurlarda da TEBLİĞ ediyorduk.

Bir gün Otobüsteyim ve yanımda oturan kişiyle hoş sohbet edip tanıştıktan sonra (genelde girişi böyle yapardım, önce bir BAĞ kurardım kişiyle sonra konuyu illa: YARATILIŞ GAYEMİZE, ÖLÜP HESAP VERECEĞİMİZE getirip mesaj verirdim kısa yolculuğumuzda ve ANLADIĞI DİLDE BİR KUR’AN MEALİ alıp okumalarını önererek ayrılırdım (eğer yanımda benim okuduğum Meal dışında fazladan bir iki Meal bulundururdum Süleyman ATEŞ Hocamızın illa onu hediye ederek, yoksa KENDİ OKUDĞUM MEALİ hediye ederek o kişiyle vedâlaşırdım, o zamanlar bizim Mealimiz yoktu tabi; Biz 2006’da ilk Baskısını yaptık).

Otobüste TEBLİĞ yapıyorken yine yanımda bulunan bir kişiye ama ben Tebliğe başlar başlamaz yakınımızda oturan veya ayakta duran onlarca kişi BANA KULAK VERİRDİ ve ben bunu görür SESİMİ biraz daha yükseltirdim ki, onları da içine alan KUŞATICI bir sunum yapardım. Her zaman bu sistem çalışmıştı yani işe yaramıştı. O kitabın adını biz de alabilir miyiz, diyerek talepte bulunmuşlardır.

Yine günlerden bir gün işte tebliğ sırasında onların içinde biri dedi ki: Kardeşim, utanmıyor musun böyle yüksek sesle Ayet okumaya diye çıkıştı. Ben de neden utanayım dedim. O: Belki buradaki insanların içinden CÜNÜP olanlar vardır, her sen ve hem de bu insanları günaha sokuyorsun, diye yüksek sesle çıkıştı. Ben de: İYİ YA, İŞTE ALLAH’IN KİTABI KUR’AN GELDİ Kİ, İNSANLAR CÜNÜPLERSE ARINIP TEMİZLENSİNLER BİLGİSİNİ VERİYOR, gidip temizlenirler öyle değil mi?! dedimse de o vatandaş bir türlü susmadı. Ancak pek çok kişinin yüz hatlarına baktığımda benim söylemimden de çok mutluydular. Bu vatandaş Kaptana / Otobüs şoförüne seslenerek: KAPTAN EN YAKIN KARAKOLA ÇEK, TÜM KAPILARI KAPAT KİMSE İNMESİN dedi. Meğer beyfendi Polismiş?! O dönem 70’li ve 80’li yıllar çok sıkıntılı dönemlerdi.

Allah’a, Kitaba, Peygamberimize düşmanlık yapan memurlar çoğunluktaydı maalesef.

Tabi bu benzeri olaylarla her an karşı karşıya kalıyordum. Tebliğ çalışmasını da bu vb. olaylar bırakın terketmeyi daha bir sıkı sıkıya sarılmama vesile oluyordu. Şükürler olsun o gün bugündür çalışmalarımızı hiç bırakmadık ve artık bugün: TEBLİĞ FAALİYETİNİ GERÇEK SAHİBİNE BIRAKTIK, KUR’AN’A VE KUR’AN MEALİMİZE… Çünkü Kur’an’dan daha güzel TEBLİĞ yapanı görmedim…

Bugün Yüce Rabbime sonsuz şükürler olsun ki: YÜZBİNLER SAYFAMIZI İNCELİYOR VE KUR’AN MEALİ SİTEMİZİ TAKİP EDİYOR VE HATTA CEP TELEFON UYGULAMALARINI HEM ANDROİD VE HEM DE İPHONE’LARINA İNDİRİYOR!

Bu olayı anlatmadan geçemedim… Peki ne diye anlattım: Pek çok kereler Karakola götürülüp oradan da o Vilayetin Emniyet Müdürlüğüne SORGULANMAK üzere gönderiliyorduk. İşte gerek Karakolda ve gerekse Emniyette HÜCREYE tıkıyorlardı. Namaz vakti geldiğinde: Abdest alabilir miyim, dediğimde inançsız biri varsa orada Nöbetçi asla izin vermiyordu. Ben de DUVARA dokunarak / duvardaki toprağı meshedeke iki elimle ABDEST alıp Namaza duruyordum, işte bunu anlatmak için dile getirdim. SU BULAMADIĞIMIZ BUNUN GİBİ PEK ÇOK DURUM OLMUŞTUR!


Bağlantılı Ayetler: 2/219 5/6 5/90 5/91 5/92 5/93 16/67



« | Nisa 43 | »


Ayetin Kelime Karşılıkları

#KelimeAnlamKök
1ya eyyuhaeyيَا أَيُّهَا
2ellezinekimselerالَّذِينَ
3amenuinanan(lar)امَنُوا
4laلَا
5tekrabuyaklaşmayınتَقْرَبُوا
6s-salatesalataالصَّلَاةَ
7veentumve sizوَأَنْتُمْ
8sukarasarhoşkenسُكَارَىٰ
9hattakiحَتَّىٰ
10tea'lemubilesinizتَعْلَمُوا
11maمَا
12tekulunene dediğiniziتَقُولُونَ
13ve lave (yaklaşmayın)وَلَا
14cunubencünüp ikenجُنُبًا
15illadışındaإِلَّا
16aabirigeçici olmanızعَابِرِي
17sebilinyoldanسَبِيلٍ
18hattakadarحَتَّىٰ
19tegtesiluyıkanıncayaتَغْتَسِلُوا
20ve ineğerوَإِنْ
21kuntumisenizكُنْتُمْ
22merdahastaمَرْضَىٰ
23evyahutأَوْ
24alaüzerindeعَلَىٰ
25seferinyolculukسَفَرٍ
26evyahutأَوْ
27ca'egelmişseجَاءَ
28ehadunbirinizأَحَدٌ
29minkumsizdenمِنْكُمْ
30mine-tenمِنَ
31l-gaitituvalet-الْغَائِطِ
32evyahutأَوْ
33lamestumudokunmuşsanızلَامَسْتُمُ
34n-nisa'ekadınlaraالنِّسَاءَ
35fe lemفَلَمْ
36tecidubulamadığınız takdirdeتَجِدُوا
37maensuمَاءً
38feteyemmemuteyemmüm edinفَتَيَمَّمُوا
39saiydentoprağaصَعِيدًا
40tayyibentemizطَيِّبًا
41femsehusürünفَامْسَحُوا
42bivucuhikumyüzlerinizeبِوُجُوهِكُمْ
43ve eydikumve ellerinizeوَأَيْدِيكُمْ
44inneşüphesizإِنَّ
45llaheAllahاللَّهَ
46kaneكَانَ
47afuvvençok affedendirعَفُوًّا
48gafurançok bağışlayandırغَفُورًا