Duha 1

ANT OLSUN kuşluk vaktine!

Duha 2

Örtüp sakinleşen geceye!

Duha 3

Rabbin seni terketmedi/bırakmadı/unutmadı ve sana darılmadı da!

Duha 4

Şüphesiz senin için ahiret, dünyadan daha hayırlıdır.

Duha 5

Rabbin sana verecek ve sen de razı / memnun olacaksın.

Duha 6

O SENİ yetim (çocukken babasını kaybetmiş biri olarak) bulup, (sahip çıkarak) barındırmadı mı?

Duha 7

Seni şaşkın / ne yapacağını bilmez bir hâlde / vaziyette bulup, sana hidâyet edip yol göstermedi mi?

Duha 8

Seni (Bizden gelecek her hayra) muhtaç iken, zengin etmedi mi/servet sahibi kılmadı mı?

Duha 9

Öyleyse sakın (sen de yalnız, kimsesiz kalmış) yetimi ezme!

Duha 10

(Sail’i) din adına bir şey soranı kovma/bilgi desteği isteyeni tersleyerek/yüz çevirerek/umursamayarak uzaklaştırma![1]

______________________
[1] Bu sail kelimesine Meallerde DİLENCİ denildiği için pek çok insan bu ayeti suistimal etti. Sokaklarımız dilencilerle dolup taştı. Buradan yola çıkarak 10. ayeti biraz daha açacak olursak, şöyle bir sonuca da varabiliriz: Bir vesile ile size özellikle din konusunda bir şey soran/danışan, yardım ve destek isteyen birilerine mutlaka birkaç ayetle de olsa mesaj vererek Rabbinin Nimetini/Ayetlerini anlat veya Kitabını anladığı lisânda/dilde okumasını sağla diye de anlayabiliriz vb.

Duha 11

(Sana vahiy ile aktarılan) Rabbinin nimetini[*]/Kur’an’ı her zaman hatırla (hatırında tutarak)/hatırlat/anlat!

______________________
[*] Nimet kelimesine Kur’an bütünlüğünde bakıldığında açıkça görülür ki: NİMET; Vahiydir/Kur’an’dır aynı zamanda. Ki Fatiha Suresi’nde: “(Ey Rabbimiz!) Bize kendilerine NİMET/VAHİY verdiklerinin yolunu göster/öğret” denilmiştir.