Eğer yakın bir dünya menfaati ve kolay bir yolculuk olsaydı, (Bizans İmparatorluğu’na karşı olmasaydı, sefere katılmayan münafıklar da) sana uyarlardı. Fakat meşakkatli yol, onlara uzak geldi. Gerçi onlar; “Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle beraber çıkardık” diye Allah’a yemin edeceklerdir. Onlar kendilerini helâke sürüklüyorlar. Allah biliyor ki onlar kesinlikle yalancıdırlar.
Tevbe 42
Bağlantılı Ayetler: 3/111 - 3/154 -3/156 - 4/73 - 33/20 - 59/14
« Tevbe 41 | Tevbe 42 | Tevbe 43 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | lev | eğer | لَوْ |
2 | kane | olsaydı | كَانَ |
3 | aradan | bir menfaat | عَرَضًا |
4 | kariben | yakın | قَرِيبًا |
5 | ve seferan | ve bir yolculuk | وَسَفَرًا |
6 | kasiden | orta | قَاصِدًا |
7 | lattebeuke | elbette sana tabi olurlardı | لَاتَّبَعُوكَ |
8 | velakin | fakat | وَلَٰكِنْ |
9 | beudet | uzak geldi | بَعُدَتْ |
10 | aleyhimu | kendilerine | عَلَيْهِمُ |
11 | ş-şukkatu | aşılacak mesafe | الشُّقَّةُ |
12 | ve seyehlifune | bir de yemin edecekler | وَسَيَحْلِفُونَ |
13 | billahi | Allah'a | بِاللَّهِ |
14 | levi | eğer (diye) | لَوِ |
15 | stetaa'na | gücümüz yetseydi | اسْتَطَعْنَا |
16 | leharacna | çıkardık | لَخَرَجْنَا |
17 | meakum | sizinle beraber | مَعَكُمْ |
18 | yuhlikune | mahvediyorlar | يُهْلِكُونَ |
19 | enfusehum | kendilerini | أَنْفُسَهُمْ |
20 | vallahu | ve Allah | وَاللَّهُ |
21 | yea'lemu | biliyor | يَعْلَمُ |
22 | innehum | onların | إِنَّهُمْ |
23 | lekazibune | yalancı olduklarını | لَكَاذِبُونَ |