Şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için, bir ibret vardır: Bir topluluk, Allah yolunda eziyete uğradıkları için çarpışıyordu. Saldırgan kâfirler; savaş başladıktan sonra, (Müminleri) kendilerinin iki katı görüyorlardı.[] [] Enfal Suresi, 44. ayette savaş başlamadan önce Müminleri az görü- yorlar. Al-i İmram Suresi, 13. ayette ise SAVAŞ BAŞLADIKTAN SONRA Müminleri çok görerek psikolojik olarak çöküyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Basireti olanlar için bunda elbette ibret vardır.
Ali İmran 13
Bağlantılı Ayetler: 3/160 - 4/76 - 5/11
« Ali İmran 12 | Ali İmran 13 | Ali İmran 14 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | kad | muhakak | قَدْ |
2 | kane | كَانَ | |
3 | lekum | sizin için vardır | لَكُمْ |
4 | ayetun | bir ibret | ايَةٌ |
5 | fi | فِي | |
6 | fieteyni | şu iki toplulukta | فِئَتَيْنِ |
7 | t-tekata | karşılaşan | الْتَقَتَا |
8 | fietun | bir topluluk | فِئَةٌ |
9 | tukatilu | çarpışıyordu | تُقَاتِلُ |
10 | fi | فِي | |
11 | sebili | yolunda | سَبِيلِ |
12 | llahi | Allah | اللَّهِ |
13 | ve uhra | öteki de | وَأُخْرَىٰ |
14 | kafiratun | nankördü | كَافِرَةٌ |
15 | yeravnehum | onları görüyorlardı | يَرَوْنَهُمْ |
16 | misleyhim | kendilerinin iki katı | مِثْلَيْهِمْ |
17 | ra'ye | görüşüyle | رَأْيَ |
18 | l-ayni | gözlerinin | الْعَيْنِ |
19 | vallahu | Allah | وَاللَّهُ |
20 | yu'eyyidu | destekler | يُؤَيِّدُ |
21 | binesrihi | yardımıyle | بِنَصْرِهِ |
22 | men | kimseyi | مَنْ |
23 | yeşa'u | dilediği | يَشَاءُ |
24 | inne | elbette | إِنَّ |
25 | fi | فِي | |
26 | zalike | bunda | ذَٰلِكَ |
27 | leibraten | bir ibret vardır | لَعِبْرَةً |
28 | liuli | olanlar için | لِأُولِي |
29 | l-ebsari | gözleri | الْأَبْصَارِ |