Eğer onlardan azabı sayılı bir süreye kadar ertelesek; “O azabı tutan nedir?” derler. İyi bilin ki; azap onlara geldiği gün, onlardan geri çevrilir değildir! Ve alay edip durdukları şey onları kuşatmış olur.
Hud 8
Bağlantılı Ayetler: 16/61 - 18/58»18/59 - 35/45
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | velein | ve şayet | وَلَئِنْ |
2 | ehharna | geciktirsek | أَخَّرْنَا |
3 | anhumu | onlardan | عَنْهُمُ |
4 | l-azabe | azabı | الْعَذَابَ |
5 | ila | için | إِلَىٰ |
6 | ummetin | bir süre | أُمَّةٍ |
7 | mea'dudetin | sayılı | مَعْدُودَةٍ |
8 | leyekulunne | mutlaka derler | لَيَقُولُنَّ |
9 | ma | nedir? | مَا |
10 | yehbisuhu | onu alıkoyan | يَحْبِسُهُ |
11 | ela | haberiniz olsun ki | أَلَا |
12 | yevme | gün | يَوْمَ |
13 | ye'tihim | o geldiği | يَأْتِيهِمْ |
14 | leyse | değildir | لَيْسَ |
15 | mesrufen | geri çevrilecek | مَصْرُوفًا |
16 | anhum | kendilerinden | عَنْهُمْ |
17 | ve haka | ve kuşatır | وَحَاقَ |
18 | bihim | onları | بِهِمْ |
19 | ma | şey | مَا |
20 | kanu | oldukları | كَانُوا |
21 | bihi | onu | بِهِ |
22 | yestehziune | alaya alıyor(lar) | يَسْتَهْزِئُونَ |