Dün onun yerinde olmayı temenni eden kimseler başladılar şöyle demeye: “Demek ki Allah; kullarından dilediği kimse için rızkı[1] açıp genişletir ve daraltıp kısar da!.. Allah bize lütfetmiş olmasaydı bizi de yerin dibine batırırdı. Demek ki; gerçekten de kâfirler / hakikati gizleyenler mutlu / huzurlu ola- mazmış!
______________________
[1] Rızık, Mal, Servet; bunlar ayrı ayrı kavramlardır. Boğazdan geçen yiyecek ve içeceklere RIZIK denilir. Diğer imkânlar, Kur’an tarafından; MAL, OĞULLAR ve SERVET diye nitelendirilir. Allah tabiat şartlarını değiştirerek rızkı genişletir veya kısar. İnsan rızkı aramalı, sormalı ve üretmek için çalışmalıdır. Bu konuda Fussilet 10. ayete bakınız. Üretim tarlalarını elinde bulunduranlar, Allah’ın rızıkları yaratmasını unutarak, her şeyi kendi çalışma(çaba)larına bağlarlarsa Karun gibi olabilirler. Diğer yandan, insan haksız yoldan mal ve servet de elde edebilir?! Ancak hesabını da günün birinde (hesap günü geldiğinde) mutlaka Allah’a verecektir. Haklı/helâl/serbest/ticari yoldan mal ve servet elde etmek için çalışmak Kur’an’a aykırı değildir, aksine teşvik eder.