(Onlara karşı işlediğim suçtan dolayı) göğsüm daralıyor, dolayısıyla heyecandan kendimi ifade edemiyorum,[1] Harun’a da (Nebilik verdiğin gibi) risâlet / elçilik (aldığım mesâjı iletme / tebliğ) görevi ver.
______________________
[1] Burada geleneksel anlayıştan (müktesebattan) dolayı: “Düzgün konuşamıyorum, dilimde sorun var, kekemeyim” gibi meallendirilmiştir. Oysa şimdi ben Firavuna gittiğim zaman bu suçumdan dolayı görevimi gereği gibi yerine getiremeyebilirim, endişesinden dolayı Kardeşi Harun’a da görev verilmesini talep eder. Ancak Firavun’un karşısına çıktığı zaman (yüklendiği vahiyden / sorumluluktan sebep) endişe ettiği şeyin üzerinden kalktığını bizler ayetlerden görürüz. Velev ki, kekeme bir Nebi / Rasûl olmuş olsaydı Firavun’un onu küçümseyerek ilk diyeceği şey: “Git te Rabbin senin önce kekemeliğini ortadan kaldırsın, öyle karşıma gel” olurdu. Şura 13 ve 14. Ayetleri okuyunuz.