GERÇEKLEŞEN!
Hakka Suresi
İniş Sırası: 78 • Mushaf Sırası: 69 • Mekki Sure • 52 Ayettir
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla.
Hakka 2
Nedir o gerçekleşen?
Hakka 3
Gerçekleşenin ne olduğunu nerden bileceksin?
Hakka 4
O ÂNİ FELÂKETİ (apansız geleni) Semud ve Âd yalanladılar.
Hakka 5
Bu yüzden Semud kavmi gürleyen o tek bir sesle yok edildi!
Hakka 6
Âd’a gelince onlar da uğultulu, azgın bir kasırga ile imha edildiler!
Hakka 7
Onu üzerlerine yedi gece ve sekiz gün kesintisiz saldı; öyle ki, orada o kavmi yere yıkılmış olarak görürsün. Sanki onlar kökten sökülmüş/içi boş hurma kütükleridirler!
Hakka 8
Şimdi onlardan hiç geri kalan bir şey görüyor musunuz?
Hakka 9
FİRAVUN, ondan öncekiler ve altüst olmuş kentler halkı; hep aynı hatayı işlediler.
Hakka 10
Rablerinin elçisine isyan ettiler. O da kendilerini şiddeti gittikçe artan bir yakalayışla yakaladı!
Hakka 11
Şüphesiz Biz, (Nuh tufanı sırasında) su azıp köpürdüğü/taştığı zaman sizi, o akıp gidenin içinde taşıdık.
Hakka 12
Öyle ki, onu sizin için bir hatırlatma yapalım ve kavrayabilen kulaklar da onu kavrasın!
Hakka 13
SUR’A tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman,
Hakka 14
yeryüzü ve dağlar kaldırılıp da tek vuruşla birbirlerine çarpıldığı zaman,
Hakka 15
işte o gün olacak olan olmuştur.
Hakka 16
Ve gök yarılıp parçalanacak, çünkü o gün zayıf ve güçsüz düşecek/sarkacaktır!
Hakka 17
Ve melekler, onun (göğün) çevresinde onların üstünde de o gün; sekizi[1] Rabbinin Arş’ını taşırlar.[*]
______________________
[1] [*] Bunlar mecazi söylemlerdir. Tartışılacak konulardan değildir. Bilmemiz de bir fayda sağlamaz. Zaten anlaşılır bir manâ da yoktur. Allah neyi murad etmiş ise öylece inananlarız, der geçeriz. Ancak tarihte sekizi, “göğü sekiz melek” taşımaktadır, diye açıklayanlar da olmuştur. Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır!
Hakka 18
SİZ o gün arz olunursunuz. Size ait hiçbir sır gizli kalmaz!
Hakka 19
Kitabı sağından verilen kimseye gelince, der ki: “İşte, alın kitabımı okuyun!
Hakka 20
Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı biliyordum.”
Hakka 21
O artık, hoş/razı edici bir hayat içindedir,
Hakka 22
yüksek bir cennette (bahçede).
Hakka 23
Onun meyveleri sarkmış, koparılması çok kolaydır.
Hakka 24
Yiyiniz, içiniz, afiyet olsun! Geçmiş günlerde peşin olarak gönderdiklerinize karşılık!..
Hakka 25
KİTABI solundan verilen kimseye gelince, der ki: “Ne olurdu kitabım (suç dosyam) bana verilmeseydi
Hakka 26
ve hesabımın ne olduğunu hiç bilmeseydim.
Hakka 27
Ne olurdu o (ölüm), hesabımı kesip de bitirseydi (ölümüm sonum olsaydı!)
Hakka 28
Malım bana fayda vermedi!
Hakka 29
Otoritem de benden kopup gitti!”
Hakka 30
“TUTUN ONU, hemen bağlayın!
Hakka 31
Sonra onu çılgın bir aleve sallayın.
Hakka 32
Sonra da onu boyu yetmiş arşın olan zincire vurun.
Hakka 33
Çünkü o, yüce Allah’a inanmazdı.
Hakka 34
Ve yoksula yedirmeye teşvik etmezdi!
Hakka 35
Bugün ona burada yakın bir dost yoktur!
Hakka 36
Ve irinden başka bir yiyecek de yoktur;
Hakka 37
onu büyük günahkârlardan başkası yemez.”
Hakka 38
HAYIR, yemin ederim gördüklerinize
Hakka 39
ve görmediklerinize!
Hakka 40
Şüphesiz o, şerefli bir Rasûl’ün/Elçi’nin sözüdür.
Hakka 41
O, bir şair sözü değildir. Ne kadar da az inanıyorsunuz!
Hakka 42
O, bir kâhinin sözü de değildir. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
Hakka 43
O, âlemlerin Rabbinden indirilmiştir!
Hakka 44
EĞER o (elçilik yaparken / ayetlerimizi ulaştırırken) Bize karşı bazı sözler isnat etmiş / uydurmuş / iftira etmiş olsaydı / ayetlere ekleme ya da çıkarma yapsaydı;
Hakka 45
elbette onun bütün gücünü alırdık.
Hakka 46
Sonra onun şah damarını elbette keserdik!
Hakka 47
Sizden hiçbiriniz de buna engel olamazdı.
Hakka 48
ŞÜPHESİZ o, sakınanlar için bir öğüttür!
Hakka 49
Şüphesiz Biz, içinizden yalanlayanlar bulunduğunu biliyoruz.
Hakka 50
Kesinlikle o (Kur’an), inkârcılar için bir hasrettir/iç yarasıdır!