Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla.

Naziat 1

ANT OLSUN, batmak üzere yükselenlere,

Naziat 2

yavaş hareketle ilerleyenlere,

Naziat 6

O GÜN, şiddetli sarsıntı sarsar,

Naziat 7

ikinci bir sarsıntı da onu takip eder.

Naziat 8

O gün, yürekler kaygıdan hoplar,

Naziat 10

DİYORLAR Kİ: “Gerçekten biz diriltilip eski halimize döndürülecek miyiz?

Naziat 11

Ufalanmış kemikler olmamızdan sonra ha?!”

Naziat 12

”Öyleyse bu, zararlı bir dönüştür” dediler.

Naziat 13

OYSA O, ancak bir tek çığlıktır!

Naziat 14

Onlar, derhal uyanırlar/kalkarlar!

Naziat 16

Hani Rabbi ona (tur dağı eteklerinde olan) Tûvâ’da (huzuruna çağırdığı sırada) mukaddes / kutsal kılınan vadide (perde arkasından vahiy meleği aracılığıyla kelimelerini / emirlerini kalbine indirip) seslenmişti:

Naziat 17

“Firavun’a git; çünkü o azmıştır.”

Naziat 18

De ki: “Arınıp temizlenmeye ne dersin/niyetin var mı?

Naziat 19

Rabbine doğru sana rehberlik edeyim de gönülden ürperesin.”

Naziat 24

“Ben, en yüce Rabbinizim” dedi.

Naziat 25

Bunun üzerine Allah da onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.

Naziat 26

Şüphesiz bunda, korkan kimse için bir ibret vardır.

Naziat 27

SİZ mi yaratılışça daha çetinsiniz, yoksa gökyüzü mü? Onu O bina etti.

Naziat 28

Onun yüksekliğini yükseltti, ona belirli bir düzen verdi;

Naziat 29

gecesi karanlıkı ve gündüzü aydınlık oluyor!

Naziat 30

Bundan sonra da yeryüzünü yayıp döşedi;

Naziat 31

ondan da suyunu ve otlağını çıkardı.

Naziat 33

sizin ve hayvanlarınızın geçimi için.

Naziat 34

VE BÖYLECE, o en büyük felâket geldiği zaman;

Naziat 35

o gün insan neyin peşinde koştuğunu hatırlar!

Naziat 36

Ve görmeleri için cehennem de açıkça sergilenmiştir.

Naziat 38

ve dünya hayatını tercih etmişse,

Naziat 39

muhakkak ki cehennem, (onun için) barınak yeridir/onun varacağı yerdir!

Naziat 40

Her kim de, Rabbinin makamından korkmuş ve kendini boş tutkulardan alıkoymuşsa,

Naziat 41

elbette varılacak yer cennettir!

Naziat 42

SANA, o saatten soruyorlar: “Ne zaman gelecek?” (diye).

Naziat 43

Onun zamanını bildirmek nerede, sen nerede?!

Naziat 45

Sen ancak, ondan korkanlar için bir uyarıcısın!

Naziat 46

Onlar onu gördükleri gün sanki sadece bir akşam vakti veya bir kuşluk vakti kadar kalmış gibi olurlar!