Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla.

Saffat 1

ANT OLSUN sıra sıra dizilenlere,

Saffat 3

Zikr’i (Kur’an’ı herkes anlayıp kavradığı dilde) okuyup hafızada tutarak sürekli hatırlayanlara / tekrarlayanlara!

Saffat 4

Evet, sizin İlâhınız BİR TEK ALLAH’tır!

Saffat 5

Göklerin, yeryüzünün ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir. Hem de doğuların Rabbi’dir.

Saffat 6

BİZ yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.

Saffat 7

Onu (gökyüzünü) her inatçı / azgın şeytandan koruduk.

Saffat 8

Onlar (isteseler de) Mele-i A’lâyı / Yüce Meclisi dinleyemezler ve her taraftan (keskin nişancılar tarafından alev topuyla) atış yapılarak (uzaklaştırılıp / alaşağı edilip)

Saffat 9

kovulurlar ve onlar için peşlerini bırakmayan bir azap vardır.

Saffat 10

Ancak, (bir söz) kapan olursa, derhal peşine delip geçen yakıcı bir alev topu takılır.

Saffat 11

VE ŞİMDİ onlara sor: “Yaratılış bakımından onlar mı daha zor? Yoksa Bizim diğer yarattıklarımız mi?” Doğrusu Biz onları, yapışkan bir çamurdan yarattık!

Saffat 12

Hayır sen hayranlıkla bakıyorsun, onlar ise alay ediyorlar!

Saffat 13

Kendilerine öğüt verilip hatırlatıldığı zaman, hatırlamak istemiyor/öğüt kabul etmiyorlar.

Saffat 14

Bir mucize/ayet/delil gördükleri zaman, eğleniyor/alaya alıyorlar.

Saffat 15

Şöyle dediler: “Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir.

Saffat 16

Biz öldüğümüz, toprak ve kemik yığını olduğumuz zaman mı? Biz mi gerçekten diriltilecek mişiz?

Saffat 18

De ki: “Evet, hem de aşağılanmış, boyun bükmüş kimseler olarak!”

Saffat 19

İşte o, korkunç bir sestir. Onlar hemen bakıp dururlar!

Saffat 20

Derler ki: “Yazıklar olsun bize! Bu, hesap günüdür!”

Saffat 21

İşte bu yalanlayıp durmuş olduğunuz ayırt edilme günüdür!

Saffat 22

TOPLAYIN o zalimleri, onlara eşlik[1] edenleri ve kulluk ettiklerini / tapmış oldukları şeyleri,

_____________________
[1] Bu ayetteki “ezvâc (أَزْوَاجَ)” kelimesi “eşler” değil, “eşlik edenler” anlamındadır. Vakıa suresinde birbirine eşlik edenler “ezvâc” üçe ayrılmıştır: Önde gidenler, defteri sağdan verilenler ve soldan verilenler (Vakıa 56/7-10).

Saffat 23

Allah dışında tapınıp kulluk ettiklerini![1] Artık onları cehennemin yoluna sürün…

_____________________
[1] Allah ile aralarına koyduklarının büyük bir kısmı, onların kendilerine dünyada iken tapındıklarını / kulluk ettiklerini kabul etmeyeceklerdir (Bakara 2/165 -167).

Saffat 24

Onları tutuklayın çünkü onlar sorguya çekilecekler.

Saffat 25

“Neyiniz var? Neden birbirinize yardım etmiyorsunuz?”

Saffat 26

AKSİNE, bugün onlar, teslim olmuşlardır.

Saffat 27

Ve birbirlerine dönerek, birbirlerini sorumlu tutacaklar.

Saffat 28

Derler ki: “Gerçekten bize ‘iyilik yapıyoruz’ diye gelenler sizdiniz.”

Saffat 29

Diğerleri de şöyle derler: “Aksine siz, inanan kişiler değildiniz.

Saffat 30

Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Aksine siz, azmış bir toplum idiniz!

Saffat 31

Artık Rabbimizin (azap) sözü üzerimize hak oldu. Şüphesiz biz (acı azabı) tadıcılarız!

Saffat 32

Evet, biz sizi saptırıp azdırdık. Çünkü, bizler de sapıtmış azgın kişiler idik.”

Saffat 33

MUHAKKAK o gün onlar, azapta ortaktırlar.

Saffat 34

İşte Biz, suçlu günahkarlara böyle yaparız!

Saffat 35

Çünkü onlara: “Allah’tan başka İlâh yoktur” denildiği zaman büyükleniyorlar

Saffat 36

ve diyorlardı ki: “Biz, mecnun/cinlenmiş/cinlerle bağlantı kuran bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?”

Saffat 37

Aksine o gerçeği getirmişti ve elçileri de doğrulamıştı.

Saffat 38

Şüphesiz siz, acıklı azabı tadıcılarsınız.

Saffat 39

Yapmış olduklarınızdan başkasıyla cezalandırılmıyorsunuz!

Saffat 40

Ancak, Allah’ın halis / samimi kulları hariç!

Saffat 41

İşte onlar, onlar için bilinen bir rızık vardır.

Saffat 42

Türlü meyveler ve ikramla ağırlananlardır.

Saffat 44

tahtlar / sedirler / koltuklar üzerinde karşılıklı otururlar.

Saffat 45

Üzerlerinde kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır;

Saffat 46

berrak / bembeyaz, içenlere lezzet veren.

Saffat 47

Onunla sarhoş olmazlar! Onda sersemletme / aklı baştan alıcı bir şey de yoktur.

Saffat 48

Yanlarında, iri gözlerini yalnız kendilerine dikip (odaklanarak) eşlik eden[hizmetli]ler vardır!

Saffat 49

Tıpkı gizlenmiş yumurta gibi, o eşlik eden tertemiz hizmetliler!

Saffat 50

BİRBİRLERİNE dönerek sorarlar.