Ailene namaz kılmalarını söyle[1] kendin de ona dayan / ona devam et / vakitleri aksatmadan kıl! Biz senden bir rızık istemiyoruz, seni Biz besliyoruz. Güzel sonuç takvanındır![2]
______________________
[1] Namazı öğret, namaz hakkında bilgilendir, namaz ile ilgili eğitim ver: Küçük yani daha 6-7 yaşındaki çocukları bu gelenekçi zihniyet ÇOCUKLARIMIZI dinsiz imansız (ateist) yapmıştır. Daha 6 yaşındaki bir evlâdını sabah namazı kalkmadığı için döven (daha büyük ceza veren) anne-babaları TV ‘lerden izlemişsinizdir. Bir insanın özellikle İBADET ile ilgili sorumluluk çağı nedir?! Bizim Kur’an’dan gördüğümüze göre: AKIL BALİĞ OLDUĞU ÇAĞDIR ve Anne Babanın isteğiyle gerek Allah’a, Kitaba ve Nebiye inanmamalı. Böyle olmakla birlikte bir kız evlâdımız tesettüre bürünecekse, namaz ibadetine başlayacaksa: KUR’AN’I Anladığı Dilde okuyarak bizzat kendisi KABUL ederek inanmalı, ibadet ve amellerini yerine getirmeli. Yoksa anne-babasına teslim olmuş kişi olur (anne-babanın müslümanı olur). İman – Mümin: Bilinçli bir kabul, benimsemedir.
Farklı bir pencereden bakacak olursak şöyle ifadelerde bulunabiliriz: Namaz bir eğitim ve öğretim olarak ele alındığında: Ailene namazı emret (namaz kılmalarını söyle) ifadesi, Ailene zorunlu eğitim ve öğretimi emret (derken bu zorunlu bir eğitimdir) şeklinde anlaşılabilir. Kur’an’ın indiği dönemdeki şartlar düşünülürse, Namazın bir EĞİTİM ve ÖĞRETİM olduğu rahatlıkla anlaşılır.
[2] Takva: Allah’a ortak koşmadan iman edip, korku, sevgi, saygı, görev duygusu hisleri ile Allah’a bağlanmak. Bu durumdaki kişi; okur, düşünür, kötülüklerden kaçınır, yeryüzünde herkesin iyiliğini arzu eder ve insanların iyiliğine çalışır.