SİZE sizden önceki kimselerin haberleri gelmedi mi? Nuh, Âd ve Semud kavminin ve onların ardından / peşinden gelenlerin! Onları ancak Allah bilir. Elçileri onlara apaçık kanıtlar getirmişlerdi ama onlar elleri ile o elçilerin ağızlarını kapattılar ve dediler ki: “Gerçekten biz ona gönderilen o şeyi inkâr ettik, bizi kendisine çağırdığınız şeyden kuşkulu bir şüphe içindeyiz.”
İbrahim 9
Bağlantılı Ayetler: 14/45 40/30 40/31 50/36 50/37 6/57 11/17 28/47 47/14
« İbrahim 8 | İbrahim 9 | İbrahim 10 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | elem | أَلَمْ | |
2 | ye'tikum | size gelmedi mi? | يَأْتِكُمْ |
3 | nebeu | haberi | نَبَأُ |
4 | ellezine | kimselerin | الَّذِينَ |
5 | min | مِنْ | |
6 | kablikum | sizden öncekilerin | قَبْلِكُمْ |
7 | kavmi | kavimlerinin | قَوْمِ |
8 | nuhin | Nuh | نُوحٍ |
9 | ve aadin | ve Ad | وَعَادٍ |
10 | ve semude | ve Semud | وَثَمُودَ |
11 | vellezine | ve kimselerin | وَالَّذِينَ |
12 | min | مِنْ | |
13 | bea'dihim | onlardan sonra gelen | بَعْدِهِمْ |
14 | la | لَا | |
15 | yea'lemuhum | onları kimse bilmez | يَعْلَمُهُمْ |
16 | illa | başka | إِلَّا |
17 | llahu | Allah'tan | اللَّهُ |
18 | ca'ethum | onlara getirdi | جَاءَتْهُمْ |
19 | rusuluhum | elçileri | رُسُلُهُمْ |
20 | bil-beyyinati | kanıtlar | بِالْبَيِّنَاتِ |
21 | feraddu | fakat koydular | فَرَدُّوا |
22 | eydiyehum | onlar ellerini | أَيْدِيَهُمْ |
23 | fi | فِي | |
24 | efvahihim | ağızlarına | أَفْوَاهِهِمْ |
25 | ve kalu | ve dediler ki | وَقَالُوا |
26 | inna | muhakkak biz | إِنَّا |
27 | keferna | tanımayız | كَفَرْنَا |
28 | bima | şeyi | بِمَا |
29 | ursiltum | sizinle gönderilen | أُرْسِلْتُمْ |
30 | bihi | onunla | بِهِ |
31 | ve inna | ve biz | وَإِنَّا |
32 | lefi | içindeyiz | لَفِي |
33 | şekkin | bir kuşku | شَكٍّ |
34 | mimma | şeye karşı | مِمَّا |
35 | ted'unena | bizi çağırdığınız | تَدْعُونَنَا |
36 | ileyhi | ona | إِلَيْهِ |
37 | muribin | derin | مُرِيبٍ |