ALLAH; içinizden iman edip de salih ameli / insana ve hayata katkı sağlayan faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi, onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu hayat tarzlarına yardımcı olacağını, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar Bana kulluk eder ve Bana (ulaşmak için) hiçbir şeyi (aracı edinmez) ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.
Nur 55
Bağlantılı Ayetler: 3/55 4/141 5/3 9/32 40/14 61/9 32/18 32/20
Ayetin Kelime Karşılıkları
| # | Kelime | Anlam | Kök |
| 1 | veade | va'detmiştir | وَعَدَ |
| 2 | llahu | Allah | اللَّهُ |
| 3 | ellezine | kimselere | الَّذِينَ |
| 4 | amenu | inanan(lara) | امَنُوا |
| 5 | minkum | sizden | مِنْكُمْ |
| 6 | ve amilu | ve yapanlara | وَعَمِلُوا |
| 7 | s-salihati | iyi işler | الصَّالِحَاتِ |
| 8 | leyestehlifennehum | onları hükümran kılacaktır | لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ |
| 9 | fi | فِي | |
| 10 | l-erdi | yeryüzünde | الْأَرْضِ |
| 11 | kema | gibi | كَمَا |
| 12 | stehlefe | hükümran kıldığı | اسْتَخْلَفَ |
| 13 | ellezine | kimseleri | الَّذِينَ |
| 14 | min | مِنْ | |
| 15 | kablihim | onlardan önceki | قَبْلِهِمْ |
| 16 | veleyumekkinenne | ve sağlamlaştıracaktır | وَلَيُمَكِّنَنَّ |
| 17 | lehum | kendilerine | لَهُمْ |
| 18 | dinehumu | dinlerini | دِينَهُمُ |
| 19 | llezi | الَّذِي | |
| 20 | rteda | razı olduğu | ارْتَضَىٰ |
| 21 | lehum | kendileri için | لَهُمْ |
| 22 | veleyubeddilennehum | ve onları erdirecektir | وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ |
| 23 | min | مِنْ | |
| 24 | bea'di | ardından | بَعْدِ |
| 25 | havfihim | korkularının | خَوْفِهِمْ |
| 26 | emnen | (tam) bir güvene | أَمْنًا |
| 27 | yea'buduneni | bana kulluk edecekler | يَعْبُدُونَنِي |
| 28 | la | لَا | |
| 29 | yuşrikune | ortak koşmayacaklar | يُشْرِكُونَ |
| 30 | bi | bana | بِي |
| 31 | şey'en | hiçbir şeyi | شَيْئًا |
| 32 | vemen | ama kim(ler) | وَمَنْ |
| 33 | kefera | inkar ederse | كَفَرَ |
| 34 | bea'de | sonra | بَعْدَ |
| 35 | zalike | bundan | ذَٰلِكَ |
| 36 | feulaike | işte | فَأُولَٰئِكَ |
| 37 | humu | onlar | هُمُ |
| 38 | l-fasikune | yoldan çıkanlardır | الْفَاسِقُونَ |