Andolsun Allah; müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara Kitap ve Hikmeti (problem çözme bilimini/insanlara faydalı bilgiyi) öğreten, bir Rasûl göndermekle, büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Ali İmran 164
Bağlantılı Ayetler: 2/129 - 2/151 - 62/2
« Ali İmran 163 | Ali İmran 164 | Ali İmran 165 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | lekad | andolsun ki | لَقَدْ |
2 | menne | lutufta bulundu | مَنَّ |
3 | llahu | Allah | اللَّهُ |
4 | ala | karşı | عَلَى |
5 | l-mu'minine | mü'minlere | الْمُؤْمِنِينَ |
6 | iz | إِذْ | |
7 | bease | göndermekle | بَعَثَ |
8 | fihim | kendilerine | فِيهِمْ |
9 | rasulen | bir elçi | رَسُولًا |
10 | min | مِنْ | |
11 | enfusihim | kendi içlerinden | أَنْفُسِهِمْ |
12 | yetlu | okuyan | يَتْلُو |
13 | aleyhim | onlara | عَلَيْهِمْ |
14 | ayatihi | (Allah'ın) ayetlerini | ايَاتِهِ |
15 | ve yuzekkihim | ve kendilerini yücelten | وَيُزَكِّيهِمْ |
16 | ve yuallimuhumu | ve kendilerine öğreten | وَيُعَلِّمُهُمُ |
17 | l-kitabe | Kitap | الْكِتَابَ |
18 | velhikmete | ve hikmeti | وَالْحِكْمَةَ |
19 | vein | وَإِنْ | |
20 | kanu | bulunuyorlarken | كَانُوا |
21 | min | مِنْ | |
22 | kablu | daha önce | قَبْلُ |
23 | lefi | içinde | لَفِي |
24 | delalin | bir sapıklık | ضَلَالٍ |
25 | mubinin | açık | مُبِينٍ |