(Vefat iddeti beklemekte olan) kadınlara, kendileri ile evlenmek istediğinizi, üstü kapalı olarak anlatmanızda veya bu isteğinizi içinizde saklamanızda, sizin için bir günah yoktur. Allah biliyor ki, siz onlara (bunu er geç mutlaka) söyleyeceksiniz. Meşru sözler söylemeniz dışında, sakın onlarla gizliden gizliye buluşma yönünde sözleşmeyin. Bekleme müddeti bitinceye kadar da nikah yapmaya kalkışmayın. Şunu da bilin ki Allah içinizden geçeni hakkıyla bilir. Onun için Allah’a karşı gelmekten sakının ve yine şunu da bilin ki; Allah gerçekten çok bağışlayandır, halimdir.
Bakara 235
Bağlantılı Ayetler: 2/226»2/242 - 4/35 - 65/1»65/6
« Bakara 234 | Bakara 235 | Bakara 236 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | ve la | yoktur | وَلَا |
2 | cunaha | bir günah | جُنَاحَ |
3 | aleykum | size | عَلَيْكُمْ |
4 | fima | فِيمَا | |
5 | arradtum | üstü kapalı biçimde bildirmenizden | عَرَّضْتُمْ |
6 | bihi | ona | بِهِ |
7 | min | مِنْ | |
8 | hitbeti | evlenme isteğinizi | خِطْبَةِ |
9 | n-nisa'i | kadınlara | النِّسَاءِ |
10 | ev | yahut | أَوْ |
11 | eknentum | gizlemenizden | أَكْنَنْتُمْ |
12 | fi | فِي | |
13 | enfusikum | içinizde | أَنْفُسِكُمْ |
14 | alime | bilir | عَلِمَ |
15 | llahu | Allah | اللَّهُ |
16 | ennekum | şüphesiz sizin | أَنَّكُمْ |
17 | setezkurunehunne | onları anacağınızı | سَتَذْكُرُونَهُنَّ |
18 | velakin | fakat | وَلَٰكِنْ |
19 | la | لَا | |
20 | tuvaiduhunne | sakın onlarla sözleşmeyin | تُوَاعِدُوهُنَّ |
21 | sirran | gizli(buluşma)ya | سِرًّا |
22 | illa | dışında | إِلَّا |
23 | en | أَنْ | |
24 | tekulu | söylemeniz | تَقُولُوا |
25 | kavlen | bir söz | قَوْلًا |
26 | mea'rufen | iyi (meşru) | مَعْرُوفًا |
27 | ve la | وَلَا | |
28 | tea'zimu | ve kalkışmayın | تَعْزِمُوا |
29 | ukdete | akdine (kıymaya) | عُقْدَةَ |
30 | n-nikahi | nikah | النِّكَاحِ |
31 | hatta | kadar | حَتَّىٰ |
32 | yebluga | ulaşıncaya | يَبْلُغَ |
33 | l-kitabu | yazılanın (iddetinin) | الْكِتَابُ |
34 | ecelehu | sonuna | أَجَلَهُ |
35 | vea'lemu | ve bilin ki | وَاعْلَمُوا |
36 | enne | şüphesiz | أَنَّ |
37 | llahe | Allah | اللَّهَ |
38 | yea'lemu | bilir | يَعْلَمُ |
39 | ma | şeyi | مَا |
40 | fi | فِي | |
41 | enfusikum | içinizden geçen | أَنْفُسِكُمْ |
42 | fehzeruhu | O'ndan sakının | فَاحْذَرُوهُ |
43 | vea'lemu | ve yine bilin ki | وَاعْلَمُوا |
44 | enne | şüphesiz | أَنَّ |
45 | llahe | Allah | اللَّهَ |
46 | gafurun | bağışlayandır | غَفُورٌ |
47 | halimun | halimdir | حَلِيمٌ |