Allah’ın ayetleri hakkında, kendilerine gelmiş bir delil olmaksızın, tartışıp duran kimseler var ya; şüphesiz ki, onların göğüslerinde, kendisine asla erişemeyecekleri, bir büyüklük taslamaktan başka bir şey yoktur! Öyleyse sen Allah’a sığın/yönel. Şüphesiz O; işitendir, görendir.
Mümin 56
Bağlantılı Ayetler: 18/27 - 40/75
« Mümin 55 | Mümin 56 | Mümin 57 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | inne | şüphesiz | إِنَّ |
2 | ellezine | kimseler | الَّذِينَ |
3 | yucadilune | tartışan(lar) | يُجَادِلُونَ |
4 | fi | hakkında | فِي |
5 | ayati | ayetleri | ايَاتِ |
6 | llahi | Allah'ın | اللَّهِ |
7 | bigayri | olmadan | بِغَيْرِ |
8 | sultanin | (hiçbir) delil | سُلْطَانٍ |
9 | etahum | kendilerine gelen | أَتَاهُمْ |
10 | in | yoktur | إِنْ |
11 | fi | فِي | |
12 | sudurihim | onların göğüslerinde | صُدُورِهِمْ |
13 | illa | başka bir şey | إِلَّا |
14 | kibrun | büyüklük (taslamaktan) | كِبْرٌ |
15 | ma | مَا | |
16 | hum | onlar | هُمْ |
17 | bibaligihi | erişemeyecekleri | بِبَالِغِيهِ |
18 | festeiz | sen sığın | فَاسْتَعِذْ |
19 | billahi | Allah'a | بِاللَّهِ |
20 | innehu | çünkü O | إِنَّهُ |
21 | huve | O'dur | هُوَ |
22 | s-semiu | işiten | السَّمِيعُ |
23 | l-besiru | gören | الْبَصِيرُ |