ŞÜPHESİZ sana kevseri[1] / pek çok şeyi verdik.
______________________
[1] Kevser, kesret kökünden gelir: Üretimde ve ticari kazançta artış olmakla birlikte; verilen vahiy, Kur’an, hikmet bilgi, bilgelik, iyilik.
Kur’an’ın Kur’anca Anlam Okuyuşu
İniş Sırası: 15 • Mushaf Sırası: 108 • Mekki Sure • 3 Ayettir
ŞÜPHESİZ sana kevseri[1] / pek çok şeyi verdik.
______________________
[1] Kevser, kesret kökünden gelir: Üretimde ve ticari kazançta artış olmakla birlikte; verilen vahiy, Kur’an, hikmet bilgi, bilgelik, iyilik.
O hâlde; sen de yalnız Rabbine (herşeyin sahibi / terbiye edici efendisi / hükümdar olan Allah’a) salât et[1] (O’na ve dinine destek ol / yardım et) ve yalnız O’nun yolunda dik dur / kendini kurban[2] edercesine çalış / direnç göster / kendini O’na adayıp fedâ et (her şeyinle / tüm benliğinle O’na yönelerek, canla başla O’nun yolunda bir ömür çalış çabala).
______________________
[1] Âyetin metninde geçen “salli (صَل)”nin türediği “es-salât (الصَّلَاة)” kelimesinin kök anlamı, bir şeyi bırakmamak ve sürekli arkasında olmaktır (Lisan’ul-Arab). Burada verilen emir, Allah’ın verdiği görevleri, O’nun rızası için sürekli yapmaktır. Her Müslümanın hiç aksatmadan yapması gereken tek ibadet namaz olduğu için ona da salat denmiştir. En’am 6/162.
[2] “Dik dur!” anlamı verdiğimiz ‘inhar =’انْحَرْ “ın kökü olan “Nahr (النَّحْرُ)” göğüs anlamına gelir (Lisan’ul-Arab). Bir kişinin namazda ayağa kalktığını ifade için “kad nahr = (تنَحَر)” denir. Aynı ifade, bir binanın bir başka binanın karşısında olduğunu ifade için de kullanılır. ’Savaşta göğüs göğüse çarpışanları ifade için “tenâherû fî’l-kital = (تناحَرُوا في القِتال)”. Devenin gırtlağına bıçak saplayıp kesmeye de “nahr” denir (el-Ayn). Deve, kurban olarak da kesildiği için gelenekte “v’enhar (وانْحَرْ)” “kurban kes” anlamı verilir. Ancak Allah Teala bir ayette kısa ve özlü olarak anlattığı bir şeyi daha sonra ayrıntılı olarak açıklar (Hud 11/1–2). Kur’an’da Muhammed aleyhisselamın yapılan baskılara rağmen duruşunu bozmadığı ve görevini eksiksiz yerine getirdiği ile ilgili çok sayıda ayet vardır (Maide 5/49–50, İsra 17/73, 74, 75, Kalem 67/1-16). Ayrıca kurbanın farz kılındığını ifade eden ayetlerde vurgu, hayvan kesmeye değil, yılın belli günlerinde (Hac zamanı hac’da ve Hacca gidemeyenler de bulundukları beldelerde) koyun keçi, sığır ve deveyi keserken Allah’ın adını anmaya yapılır (Hac, 22/28, 34–37, 67). Bu sebeple âyete verilen meal “Rabbin için Kurban keserken Allah’ın adını anın” şeklinde anlaşılır. Muhammed aleyhisselam, kendine yapılan bütün baskılara, biraz yumuşak davranması tekliflerine rağmen duruşunu bozmamış ve Allah’ın emirlerine uymuştur (Kalem 67/1-16).
Toparlayacak olursak bu ayetteki ‘venhar’ kelimes; RABBİN İÇİN KURBAN KES olarak anlaşımamalı, insanların zarara uğramasını önlemek için kişinin kendisini adar gibi çalışması anlamına da gelebilir. Hac zamanı bilinen günlerdeki Kurban Hac 28‘de; Hac farizasını yerine getiremeyen kişiler de bulundukları ülkelerde Farz olan bu Kurban Kesme ibadetini yerine getirmeliler olarak anladığımız ayet te Hac 34‘tür! Yani büyük bir direnmeyle, sabırla insanlık adına, insanlığın kurtuluşu için büyük bir mücadele vermeyi de ifade eder. Çünkü ‘venhar’ kelimesi ‘kurban edilen’ hayvanın gösterdiği direnci / direnmeyi de anlam olarak içinde barındırır. Yani: “Rabbin için namaz kıl; müşrik ve kâfirlere karşı büyük bir direnç, direnme, sabır ve mücadele örneği göster. Böylece, senin davanın üstün gelmesi ile sana iftira atıp kin tutanlar bozguna uğramış olsunlar”, demiş olur Allah.
Sana kin tutup nefret eden kişi (ve kişiler istediği kadar seninle mücadele etsinler) hiçbir şekilde sonuç elde edemeyecek olandır / olanlardır?!