HARAM / kutsal / değerli kılınan / kıymet verilen aylar (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb gibi dört aylık süre) bitince / dolunca (antlaşmalarına aykırı hareket etmiş olan) o müşrikleri artık bulduğunuz yerde etkisiz hâle [fektulu] getirin (ya da) onları yakalayıp / tutuklayıp hapsedin ve gözetleme yerlerinde/kulelerinde oturup (içinizden görevliler nöbetleşe) onları gözetleyin. Eğer bu saldırganlar / teröristler tövbelerinin göstergesi olarak; salâtı/namazı (sözlerinde durarak) ikâme edip / ibadetlerini yerine getirip, zekâtı da (arınmak için çalışıp üreterek) verirlerse, (uygun bir süre sonra) kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah; çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Tevbe 5
Bağlantılı Ayetler: 2/194 2/217 5/2 9/36 98/1 98/6
« Tevbe 4 | Tevbe 5 | Tevbe 6 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | feiza | zaman | فَإِذَا |
2 | nseleha | geçtiği | انْسَلَخَ |
3 | l-eşhuru | aylar | الْأَشْهُرُ |
4 | l-hurumu | haram | الْحُرُمُ |
5 | fektulu | öldürün | فَاقْتُلُوا |
6 | l-muşrikine | ortak koşanları | الْمُشْرِكِينَ |
7 | haysu | nerede | حَيْثُ |
8 | vecedtumuhum | bulursanız onları | وَجَدْتُمُوهُمْ |
9 | ve huzuhum | ve onları yakalayın | وَخُذُوهُمْ |
10 | vehsuruhum | ve hapsedin | وَاحْصُرُوهُمْ |
11 | vek'udu | ve otur(up) bekleyin | وَاقْعُدُوا |
12 | lehum | onları | لَهُمْ |
13 | kulle | her | كُلَّ |
14 | mersadin | gözetleme yerinde | مَرْصَدٍ |
15 | fein | eğer | فَإِنْ |
16 | tabu | tevbe ederlerse | تَابُوا |
17 | ve ekamu | ve ayakta tutarlarsa | وَأَقَامُوا |
18 | s-salate | salatı | الصَّلَاةَ |
19 | ve atevu | ve verirlerse | وَاتَوُا |
20 | z-zekate | zekatı | الزَّكَاةَ |
21 | fehallu | serbest bırakın | فَخَلُّوا |
22 | sebilehum | yollarını | سَبِيلَهُمْ |
23 | inne | çünkü | إِنَّ |
24 | llahe | Allah | اللَّهَ |
25 | gafurun | bağışlayandır | غَفُورٌ |
26 | rahimun | esirgeyendir | رَحِيمٌ |