YİNE onlardan Nebi’yi inciten ve: “O (her söyleneni dinleyen) bir kulaktır” diyen kimseler de vardır. De ki: “O (Rasûl) sizin için bir hayır kulağıdır ki, Allah’a inanır, müminlere itimat eder, içinizden inanan kimseler için bir rahmettir (bir iyiliktir). Allah’ın Rasûlünü incitenler için ise, çok acıklı bir azap vardır.”[*]
______________________
[*] Başta geçen “nebiyi incitmek” ifadesi ayetin sonunda “Resulullah’ı incitmek” şekline dönmüştür. Çünkü nebiyi incitme ile resulü incitme arasında sonuca etki eden önemli bir fark vardır. Kur’an’da nebi ve resul kavramları birbirleriyle irtibatlı ama farklı anlamlarda kullanılır. Nebi, kendisine risaletle ilgili vahiy indirildiği için değeri yükseltilmiş kişidir. Bu yönüyle Nebilik Ünvandır ve insanî özellikleri de kapsar. Resul ise kendisine indirilen vahyi tebliğ etme görevini ve tebliğ edilen şeyi ifade eder. Kişi nebilik ünvanını, verildiği andan ölümüne dek hayatının her anında taşır ama Rasûllük sadece tebliğ faaliyetini sürdürdüğü anlar için söz konusudur. Bu sebepledir ki Kur’an’da nebiye mutlak itaatten bahsedilmezken (Mümtehine 60/12) resule mutlak surette itaat istenir ve bunun Allah’a itaat anlamına geldiği bildirilir (Nisa 4/80). Bunun uzantısı olarak bu ayette görüldüğü gibi nebiyi incitenler kınanır yahut en fazla uyarılırken resulü incitenler acıklı bir azapla tehdit edilir. Çünkü nebiyi incitme insanî münasebetlere dair bir eksikliğin tezahürü iken, resulü incitme onun tebliğ ettiği şeyi, dolayısıyla Allah’ı hedef alan bir karşı koyuş anlamına gelir. Bu sebeple Muhammed as.’ın etrafındaki insanlar, onunla konuşur yahut tartışırken onun hangi sıfatla konuştuğuna dikkat etmeleri konusunda uyarılmışlardır (Hucurat 49/2). Zira nebiyle polemiğe girmek en fazla nezaketsizlik olarak değerlendirilebilecek iken (Ahzab 33/53) resul vasfıyla tebliğ ettiği şeye karşı çıkmak, kişiyi Allah’ın yolundan çıkaracaktır (Ahzab 33/57). Burada geçen Sure ve Ayetleri ayrıca aşağıda Bağlantılı Ayetler kısmına linklerini de koyduk.