İŞTE, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki, onları lânetledik (azarladık, rahmetin dışına çıkardık), kalplerini de huzursuz/stresli/bunalımlı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlardı. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç onların, birçoğunun hainliğini (sözleşmelere uymadığını) görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme! Çünkü Allah iyilik yapanları sever.
Maide 13
Bağlantılı Ayetler: 5/41 - 57/16 - 59/19
« Maide 12 | Maide 13 | Maide 14 »
Ayetin Kelime Karşılıkları
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 | febima | sebebiyle | فَبِمَا |
2 | nekdihim | bozmaları | نَقْضِهِمْ |
3 | misakahum | sözlerini | مِيثَاقَهُمْ |
4 | leannahum | onları la'netledik | لَعَنَّاهُمْ |
5 | ve cealna | ve yaptık | وَجَعَلْنَا |
6 | kulubehum | kalblerini | قُلُوبَهُمْ |
7 | kasiyeten | kaskatı | قَاسِيَةً |
8 | yuharrifune | kaydırıyorlar | يُحَرِّفُونَ |
9 | l-kelime | kelimeleri | الْكَلِمَ |
10 | an | عَنْ | |
11 | mevadiihi | yerlerinden | مَوَاضِعِهِ |
12 | ve nesu | ve unuttular | وَنَسُوا |
13 | hazzen | pay almayı | حَظًّا |
14 | mimma | şeyden | مِمَّا |
15 | zukkiru | öğütlenen | ذُكِّرُوا |
16 | bihi | kendilerine | بِهِ |
17 | ve la | asla | وَلَا |
18 | tezalu | daima | تَزَالُ |
19 | tettaliu | muttali olursun | تَطَّلِعُ |
20 | ala | üzerinde (olduklarına) | عَلَىٰ |
21 | hainetin | hainlik | خَائِنَةٍ |
22 | minhum | onlardan | مِنْهُمْ |
23 | illa | hariç | إِلَّا |
24 | kalilen | pek azı | قَلِيلًا |
25 | minhum | içlerinden | مِنْهُمْ |
26 | fea'fu | yine de affet | فَاعْفُ |
27 | anhum | onları | عَنْهُمْ |
28 | vesfeh | ve aldırma | وَاصْفَحْ |
29 | inne | şüphesiz | إِنَّ |
30 | llahe | Allah | اللَّهَ |
31 | yuhibbu | sever | يُحِبُّ |
32 | l-muhsinine | güzel davrananları | الْمُحْسِنِينَ |