(Musa) dedi ki: “Size Allah’tan başka (tapınılacak) bir ilâh mı arayayım? Üstelik ‘O’ sizi çağdaşlarınıza / zamanınızda yaşayanlara (karşı o kadar nimetler vererek) farklı[1] bir yere koymuşken / nimetler vermiş iken (bu kıymet bilmemezlik niye)?!”[*]
______________________
[1] فَضَّلَكُمْ ~ feddelekum, şeklinde geçen bu kelime Kur’an’ın çeşitli yerlerinde faziletli, kabiliyetçe farklı özellikte kılma, değişik şeyler, nimetler verme olarak verilir.
İsrailoğulları için geçen yerlerde: İsrailoğullarını alemlere üstün kıldık, denilince sanki ta kıyâmete kadar bütün toplulukların / insanlık aleminin üzerinde ÜSTÜN yaratıklar / kavimler / topluluklar olarak yaratılmışlar / kılınmışlar gibi algılanmakta?! Bu anlam doğru değildir, o çağda bu topluluk Musa as.’dan o kadar nimet istediler ve Allah ta verdi ki, işte bu şekliyle çağdaşlarına göre farklı kılındığına gönderme yapmıştır Allah.
Hani Nebiler için de kullanılır ya?! Maalesef pek çok Meall Sahibi, kimini kiminden üstün kıldık olarak verirler. Bu meallendirme de yanlış anlamalara sebebiyet vermektedir. İşte bizim Peygamberimiz sizinkinden üstün ya da daha kıymetli gibi bir algıya yer vermektedir. Allah-u alem, doğrusu: Farklı özelliklerde, karakterde, ustalık / uzmanlık alanında olarak algılanmalı. Her birinin farklı mesleki özelliğe sahip olduğuna da gönderme olabilir. Yusuf as.’a tevil/gerçeği dile getirme ve Mali İşleri iyi bilmesi; Davud as.’ın farklı, Süleyman as.’ın farklı kabiliyetleri/ustalık, uzmanlık alanları olduğu gibi. Muhammed as. ise BİR SİSTEM / BİR DEVLET oluşturmasında ve daha başka bir çok alanda EN GÜZEL ÖRNEKLİK teşkil etmesi gibi.
[*] Bu ayetlerde ve benzeri ayetlerde ALLAH, İsrailoğulları’na vahiy ve başka nimetler de vererek, onları Firavun zulmünden kurtardığını ifade etmekte, dolayısıyla onlara bu nimetleri hatırlatmaktadır. İsrailoğulları’nın farklı kılınması (üstün değil) onlara verilen bu nimetler sayesindedir.
BU NİMETLERİN VERİLMESİ BİR AYRICALIK, BİR KAYIRMA DEĞİLDİR !
Bir yerde bir ayrıcalık varsa bir kayırma ve özel muamele söz konusu olur. Bu ayetlere sadece Musa ve kavmine ait olacak, bu nimetlerden başka topluluklar yararlanamayacak ; BU OLACAK ŞEY DEĞİLDİR.
Nitekim Musa peygamber, aynı ayetleri/vahyi Firavun ve toplumuna da götürmüştür.
Onlar ta işin başında bu ayetleri yalanlamışlar ve kabul etmemiştiler. Ayrıca ALLAH’ın nimet/vahiy göndermediği toplum mu var ki, biri diğerine üstün olsun. BU BİR ÜSLUP MESELESİ VE BİR İFADE BİÇİMİDİR. Aynen, Fil ve Kureyş Suresinde olduğu gibi.
Yani verilen nimetlerin hatırlatılmasıdır. Bu anlamda ALLAH, her topluma kendisini hatırlatacak nimetler sunmuştur. Bu nimetler onlara yapılan ayrıcalığı değil, ALLAH’ın tüm insanlar için geçerli olan GENEL SÜNNETİNİ ifade etmektedir. Bu anlamda bir üstünlükten değil ancak bir farklılıktan, farklı donanımdan söz edilebilir.