Ant olsun, Biz her ümmet / uygarlık / medeniyet / topluluk için: “Allah’a kulluk edin ve tağuttan[1] (dini kendi çıkarları için kullanan kim olursa olsun onlardan) kaçının” diye uyaran (görevli) bir rasûl / elçi gönderdik.[2] Böylelikle Allah onlardan kimini (doğru yolda gitmek isteyenleri) doğru yola iletti, onlardan kimine (dalâleti / sapıklığı tercih edenlerin) de dalâlet / kendi sapıklıkları üzere kalmaları hak oldu.[3] Şimdi yeryüzünde gezin / seyahat edin de yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir görün![4]
_____________________
[1] Tağut, haddini aşmakta ileri giden insan ve cin şeytanlarıdır. Biz daha çok kendi çıkarları için insanları sömüren, kullanan ve kendilerine kul köle edinen din adamları, cemaat liderleri olarak bugün tanımlıyoruz. (En doğrusunu Allah bilir). Elbette bununla birlikte yeryüzünde otoriteyi Allah’a değil de kendilerinde görenler (Firavun gibiler) için de verdiğimiz yerler oldu. Bu vb. kişiler, yoldan çıkmakla kalmaz ayetleri ya yok sayarak ya da anlamlarını bozarak başkalarının da haddini aşmasına ve yoldan çıkmasına sebep olurlar (Bakara 2/256, 257, Nisa 4/51,60,76; Maide 5/60, Zümer 39/17).
[2] Yunus 10/47.
[3] A’raf 7/30.