Zümer 3

İyi bilin ki; hâlis (bütün Nebilere gönderdiğimiz ve içerisinde hiçbir bid’at -sonradan ekleme şeyler- parâlel yapılanmaların kabûl görmeyeceği), yegâne ve tek din yalnız Allah’ındır. O’ndan başkasını evliyâ / dostlar edinenler: “Onlar bizi Allah’a daha yaklaştırıcı[1] olsunlar diye onlara kulluk[2] ediyoruz / etraflarında toplanıp tapınıyoruz” (derler). Elbette ki Allah; aralarında ihtilâf ettikleri konuyla ilgili hükmünü / isâbetli kararını verecektir. Şüphesiz Allah; yalancı, kâfir (gerçekleri bilerek gizleyen ve Allah’a yaklaştırıcı aracılar edinen inkârcı) kişiyi doğru yola iletmez!

______________________
[1] Geçmişte ve bugün Allah’a ‘vesile / aracı / yaklaştırıcı olarak’ edinilen nelerdi? Geçmiş ümmetlerden bir kısım müşrikler bazı Rasûlleri / Elçileri ‘Allah’ın oğlu’ diye kabul ederek; bir kısmı da ‘Melekleri Allah’a yaklaştırıcı / aracı’ edinerek ortak koştular. Bugün ise; şeyh, veli, evliyâ gibi belirli şahıslar kurumsallaştırılarak aracı / vesile edinilmiştir. Yaklaşım tarzı aynı; “Kendilerince uydurdukları güya onların günahsız oldukları için emir ve yasaklarına kayıtsız şartsız teslim olmalıyız” anlayışı bu sonucu doğurmuştur?! Ve daha dehşeti; kendilerini suçlu, günahkâr gören insanlar, bu gibilerini ise; güzel insan, suçsuz, günahsız, Allah dostu, Allah’ın veli (seçilmiş) kulu gibi vs. tanımlayarak (bu tanımlamalar genelde, ya bu cahil insanlar tarafından veya bizzat kendilerini, evliyâ/şeyh/veli diye adlandıranlar tarafından uydurulmuş iddialardır!) Böylece Allah’tan başkasına kulluk etme/tapınma/uyma fiilini gerçekleştirmiş oluyorlar. Ama onlar, bu işin bilincinde değiller! Oysa Allah’a kul olmak için, bakın dikkat edin “Allah’a yakın olmak için” demiyorum; ne demek Allah’a yakın olmak, bunlar sorgulanmalı?! (Allah’a yakın olma hâli ancak Melekler için Kur’an’da zikredilmiştir). Dünyada Allah’a yakın olmanın ölçüsü nedir?! Kim tespit edecek, kimin Allah’a daha yakın olduğunu?! Ölçü TAKVA’dır ve takvalı kişiyi de ancak Allah bilebilir/ayırdedebilir, biz değil?! Ama bugün herkes kendi efendisini, şeyhini Allah’a yakın, Allah’ın dostu kabul ediyor. (Hele bir de sakallı, sarıklı, cübbeli ise ve başını da önüne eğerek konuşuyor ise; takvalı olarak ona biçilen değer bu?!) Onun için: ‘Af, bağışlanma ve tövbe dilemek; ne kadar kötü ve suçlu olursanız olun, direkt Allah’tan bağışlanma dilenilmeli’. Allah’ın aracılara ihtiyacı yoktur; “Bana dua ettiğinizde işitir/Beni çağırdığınızda cevap veririm” buyurur. Yani sizin adınıza birisinin “tövbe dilemesi” veya sizin o kişiden “tövbe almanız” gibi inanışlar kesinlikle ŞİRK kavramı içine girer ve Allah korusun “şirkin asla affı yoktur” ve çok tehlikelidir. Bu durumda olanlar, yani; herkes kendini çok rahatlıkla şu şekilde denetleyebilir, eğer: Ben Allah’a tek başıma gidemem, illâ ki bir aracıya ihtiyacım var; dünya krallarına ulaşmada aracılığı benimseyenler gibi bir zihniyete sahipseniz, bilin ki düşüncenizde müşriksiniz. Böyle olan kişi hemen Allah’a dönsün/tövbe etsin, af ve bağışlanma dilesin! Çünkü Allah bu fiili işleyen kişilere ayetin sonunda yalancı ve kâfir diyor?!

[2] Kulluk: Severek, isteyerek, baskı altında olmaksızın, gönülden kayıtsız ve şartsız itaat etmek ve değer verilen herhangi bir şeyin etrafında toplanmadır.


Bağlantılı Ayetler: 2/166 2/167 14/21 14/22 23/90



« | Zümer 3 | »


Ayetin Kelime Karşılıkları

#KelimeAnlamKök
1elaiyi bil kiأَلَا
2lillahiyalnız Allah'ındırلِلَّهِ
3d-dinudinالدِّينُ
4l-halisuhalisالْخَالِصُ
5vellezineve kimselerوَالَّذِينَ
6ttehazuedinenاتَّخَذُوا
7minمِنْ
8dunihiO'ndan başkaدُونِهِ
9evliya'edostlarأَوْلِيَاءَ
10maمَا
11nea'buduhumbiz bunlara tapmıyoruzنَعْبُدُهُمْ
12illadışıda (bir sebeple)إِلَّا
13liyukarribunabizi yaklaştırmalarıلِيُقَرِّبُونَا
14ilaإِلَى
15llahiAllah'aاللَّهِ
16zulfadaha yakınزُلْفَىٰ
17inneşüphesiz kiإِنَّ
18llaheAllahاللَّهَ
19yehkumuhükmünü verecektirيَحْكُمُ
20beynehumonlar arasındaبَيْنَهُمْ
21fiفِي
22mane kiمَا
23humonlarهُمْ
24fihionun hakkındaفِيهِ
25yehtelifuneayrılığa düşüyorlarيَخْتَلِفُونَ
26inneşüphesiz kiإِنَّ
27llaheAllahاللَّهَ
28laلَا
29yehdidoğru yola iletmezيَهْدِي
30menolanıمَنْ
31huveoهُوَ
32kazibunyalancıكَاذِبٌ
33keffarunnankörكَفَّارٌ