KİM doğru yola gelirse, ancak kendisi için doğru yola gelmiş olur! Kim de saparsa / yoldan çıkarsa ancak kendi aleyhine yoldan çıkmış / sapıtmış olur.[1] Hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenip taşımaz![2] Ve Biz, bir rasûl / elçi / kitap[3] göndermedikçe azap ediciler değiliz![4]
_____________________
[1] En’am 6/104, Yunus 10/108, Neml 27/92, Rum 30/44, Zümer 39/41, Fussilet 41/46.
[2] En’am 6/164, Fatır 35/18, Zümer 39/7, Necm 53/38.
[3] Rasûl (رسول), “birine gönderilen kitap / risâle / söz” anlamına geldiği gibi “o sözü iletmek için gönderilen elçi” anlamına da gelir. (Müfredat). Allah’ın elçilerinin görevi, onun sözlerini insanlara ulaştırmaktır. Bu sebeple Kur’an’da geçen Allah’ın Rasûlü (رسول اللّه) ifâdelerinde asıl vurgu ayetleredir. Muhammed as. vefat ettiği için bizim muhatabımız olan Rasûl, sadece Kur’an ve Ayetleridir (Al-i İmrân 3/144). Rasûll kelimesi yerine ”Rasûl / Kitap” ifadesi bunun için yazılmıştır (Maide 5/67, Nahl 16/35).
[4] Nisa 4/165, Tevbe 9/115, Taha 20/134, Şuara 26/208, Kasas 28/59.