Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla.

Enfal 1

(EY MUHAMMED!) Sana ganimetler hakkında soruyorlar. (Tarafımızdan onlara) De ki: “Ganimetler[in dağılımı]; Allah’a (Allah’ın önermesine / verin dediği yerlere göre yapılır) ve Rasûlüne aittir (Rasûl / Devlet de Allah’ın önerisi üzere / Allah’ın dağıtılmasını istediği alanlarda ihtiyaç sahiplerine dağıtır). O hâlde eğer müminler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.”

Enfal 2

Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun ayetleri kendilerine okunduğu zaman, onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.

Enfal 3

Onlar salâtı / dini ve dini değerleri ayakta tutun / namazı gereği (Allah’ın öğrettiği / Vahiy Meleğinin gösterdiği) gibi kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcayan kimselerdir.

Enfal 4

İşte onlar gerçekten müminlerdir. Onlara Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe yaratılmış rızık vardır.

Enfal 5

NASIL Kİ, Rabbin seni haklı gerekçelerle evinden çıkarmıştı. Müminlerden bir grup ise bu konuda kesinlikle isteksizlerdi.

Enfal 6

Gerçek apaçık ortaya çıktıktan sonra, sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi, seninle o konuda tartışıyorlardı.

Enfal 7

Hani Allah; size iki taifeden birini, o sizindir diye vadediyordu. Siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah sözleriyle hakkı meydana çıkarmak ve saldırgan kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.

Enfal 8

Bu, suçlular hoşlanmasa da Allah’ın gerçeği ortaya çıkarması ve yanlış olanı ortadan kaldırması içindi.

Enfal 9

Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da; “Ben size art arda bin melekle yardım ediyorum” diye cevap vermişti.

_____________________
Allah’ın; Nebisine Salâtı ile Müminlerin / Müslümanların Peygamberlerine Salâtı / Salâvatları nasıl olmalı?! 

Cevap için Ayetleri okumanız yeterli?!
 
ALLAH’IN; NEBİSİ MUHAMMED SAV.’E SALÂTI İŞTE BÖYLE OLUR?!
 
Ahzab 56 ‘daki Allah’ın ve Meleklerinin Nebisine Salâtı / Yardımı / Desteği ile ilgili aşağıda verilen Enfal 9, Al-i İmran 124, Al-i İmran 125 ‘i okuyunuz.
 
Barış / sulh esnasında onu her türlü suikastlerden salâtı / desteği ile korur, Savaş sırasında da yetersiz kaldığında katından Meleklerle destekler / salât / yardım eder!
 
Allah’ın adıyla;
 
Ahzab 56
 
Şüphesiz ki Allah ve Melekleri; Nebi’ye sürekli vahiyle destek verip (barışta ve savaşta) arka çıkmaktadır. Ey müminler siz de onu (gerek barışta ve gerekse savaşta yalnız bırakmayın) destekleyin, (ölünceye kadar Kitaba sımsıkı sarılarak) gereken saygıyı ve itaati (Kur’an’ı terkedilmiş vaziyette bırakmayıp Dini ayakta tutarak) gösterin.
 
Bağlantılı Ayetler: 8/9 25/30 7/157 48/9
 
https://www.sadikturkmenmeali.com/ahzab-56/
 
Enfal 9
 
Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da; “Ben size art arda bin melekle yardım ediyorum” diye cevap vermişti.
 
Bağlantılı Ayetler: 8/62 8/66 10/103 21/88 30/47 40/51
 
https://www.sadikturkmenmeali.com/enfal-9/
 
Ali İmran 124
 
Hani sen müminlere; “Rabbinizin, indirilmiş üç bin melek ile yardım etmesi, size yetmedi mi?” diyordun.
 
Bağlantılı Ayetler: 3/160 8/65
 
https://www.sadikturkmenmeali.com/ali-imran-124/
 
Ali İmran 125
 
Evet, sabrettiğiniz ve Allah’a karşı gelmekten sakındığınız takdirde; onlar ansızın üzerinize gelseler bile, Rabbiniz nişancı beş bin melek ile size yardım eder.
 
Bağlantılı Ayetler: 8/66 3/173 3/174
 
https://www.sadikturkmenmeali.com/ali-imran-125/
 
MÜMİNLERİN / MÜSLÜMANLARIN PEYGAMBERLERİNE SALÂTI / SALÂVATI NASIL OLMALI?!
 
Furkan Suresi 30. Ayetinde Peygamberimizin Kavminden / Ümmetinden şikâyetçi olacağı KUR’AN’I TERKEDİLMİŞ BIRAKMAKTAN KURTARMAK ile olur diye düşünüyorum.
 
Bunun için de Allah’ın bütün kullarının Kur’an’ı anladıkları dilde okumalarına vesile olacak çalışmalar, programlar, söylemler yapmalılar?!
 
Muhammed Rasûlullah bizim ÇOKLUĞUMUZLA değil, onunla gönderilen KİTABI / KUR’AN’I bütün gönüllerde HÜKÜM SÜRSÜN diye mücadele etmemizle övünebilir, gurur duyabilir diye bir inanca ve motivasyona sahip olarak ölüm gelip çatıncaya kadar bu uğurda gayret göstermeli ve Allah’ın: BU KUR’AN İLE BÜYÜK CİHAD EDİN / MÜCADELE VERİN, emri gereğince kendimizi bu uğurda adamamız gerekmektedir.
 
Furkan 30
 
(O KIYÂMET GÜNÜ, içinde yaşadığı kavminden / Kur’an’ı terkedilmiş bırakan Ümmetinden şikayetçi olan) Rasûlümüz/Elçimiz de diyecek ki: “Ey Rabbim! Kavmimden / Ümmetimden pek çok kimse bu Kur’an’ı sahiplenmediler / sahipsiz gibi ortada bıraktılar / ikinci plânda tuttular da (Kur’an dışında başka kitapları baştacı edip Kur’an’ı) terkettiklerinin / terkedilmiş bırakmalarının farkına bile varmadılar?!”
 
Bağlantılı Ayetler: 2/101 23/66 25/18 45/6 45/8 67/6 67/11
 
https://www.sadikturkmenmeali.com/furkan-30/

Enfal 10

Allah bunu sadece bir müjde olsun ve onunla kalpleriniz yatışsın diye yapmıştı. Yoksa yardım ancak Allah katındandır. Şüphesiz Allah; mutlak güç sahibidir, doğru hüküm / isâbetli karar verendir.

Enfal 11

HANİ (Allah) kendi tarafından bir güvenlik olarak sizi hafif bir uykuya daldırıyor; sizi temizlemek, sizden şeytanın vesvesesini gidermek, kalplerinizi pekiştirmek ve ayaklarınızı sağlam bastırmak için üzerinize gökten yağmur yağdırıyordu.

Enfal 12

Hani Rabbin meleklere; “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat / direnme gücü (ilham ederek destek olun) / verin. Ben saldırgan kâfirlerin kalplerine korku salacağım. Şimdi vurun boyunlarının üstüne. Vurun onların bütün parmaklarına” diye vahyediyordu.

Enfal 13

Bu, onların Allah’a karşı gelmeleri ve Rasûlüne zulüm yapmalarındandır. Her kim de Allah’a karşı gelir ve Rasûlüne zulüm yaparsa; bilsin ki, Allah’ın cezası şiddetlidir.

Enfal 14

İşte şimdi siz tadın onu! Kâfirlere bir de cehennem azabı vardır.

Enfal 15

EY İMAN EDENLER! Savaş düzeninde iken saldırgan kâfirlerle karşılaştığınızda sakın onlara arkanızı dönmeyin/dönerek kaçmayın.

Enfal 16

-Savaş taktiği olarak düşmanı vurmak için çekilme ya da diğer bir birliğe katılmak durumu hariçböyle bir günde, her kim onlara arkasını dönerse/dönüp kaçarsa mutlaka o; Allah’ın gazabına uğramış olur. Onun varacağı yer de cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!

Enfal 17

Onları siz kendi arzunuz ile öldürmediniz. (Sizinle savaşı onlar başlattıkları için), Allah onları öldürmenize izin verdi. Attığın(oklar)ı arzu ederek atmadın. Allah atmanıza müsaade etti. Müminlere yapılanların karşılığını vermek için! Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Enfal 18

İşte durum bu! Bir de Allah kâfirlerin tuzağını zayıf düşürendir.

Enfal 19

(Ey inkârcılar!) Eğer fetih istiyorsanız işte size fetih geldi. Eğer vazgeçerseniz, bu sizin için daha hayırlı olur. Eğer dönerseniz Biz de döneriz. Çok olsa bile topluluğunuz size hiç fayda vermez. Çünkü Allah müminlerle beraberdir.

Enfal 20

EY İMAN EDENLER! Allah’a ve Rasûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz / işittiğiniz halde ondan yüz çevirmeyin.

Enfal 21

İşitmedikleri halde; “İşittik” diyenler gibi de olmayın.

Enfal 22

Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayıp (gerçekleri görüp) duymak istemeyenler, (hakikatleri) söylemek istemeyenlerdir.

______________________
ALLAH; YERYÜZÜNDE YÜRÜYEN CANLILARIN EN KÖTÜSÜ AKILLARINI KULLANMAYANLARDIR, buyurur?!

Allah şirk zihniyeti mensuplarına (özellikle tasavvuf ehline) işte böyle söylüyor; eğer aklınız varsa, aklınızı kullanmayı becerebilip te ayeti okuyup anlayabilirseniz?! Aklınız başınızda değil BAŞKALARINA (ONLARCA İSME) KİRAYA VERMİŞSİNİZ, onun için anlamanız çok zor: Derhal tövbe edip sadece Allah’a yönelmeniz ile ayetleri anlayabilirsiniz?!

Enfal 22

Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayıp (gerçekleri) duymak istemeyenler, (hakikatleri) söylemek istemeyenlerdir.

Bağlantılı Ayetler: 2/44 2/75 2/76 2/171 10/10 21/10

https://sadikturkmenmeali.com/enfal-22/

Allah’ını, Kitabını ve Rasûlünü gerçek anlamda sevenler şu akıl yoksunu şirk zihniyeti mensuplarının sözlerine bir bakın: Allah’ın, Kitabının ve Rasûlünün ÖNÜNE KİMLERİ KOYUYOR ve şirke bulanmış oluyorlar?!

AKILCILARA CEVAP, diye bir video yayınlamışlar?!

Tam da burada yukarıda verdiğimiz Enfal 22 ‘yi tekrar okuyunuz?!

Bu ayetin işaretinden yola çıkarak özellikle geleneksel kültüre sahip olan şirk zihniyeti mensuplarından ve bunların başında Ehl-i Sünnet Camiası gelmektedir, şöyle derler: ŞİMDİ NE DEDİKLERİNİ VİDEODA İZLEYİNİZ!

https://youtube.com/watch?v=27fqvvNhVUk&t=37s

Enfal 23

Allah onlarda bir hayır (hakka yöneliş) olduğunu bilseydi, elbette onların işitmelerine yardım ederdi. Onlarda yöneliş olmadığı için işitseler bile, mutlaka yine yüz çevirerek dönüp giderlerdi.

Enfal 24

Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişinin kalbinden/duygusal zekâsından/aklından geçeni bilir. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.

Enfal 25

İçinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah azabı çetin olandır.

Enfal 26

O vakit hatırlayın ki, siz yeryüzünde güçsüz ve zayıf idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Derken Allah (korktuğunuzdan emin kılarak) yardımıyla destekledi ve sizi barındırıp temiz şeylerden rızıklandırdı ki şükredesiniz.

Enfal 27

EY İMAN EDENLER! Allah’a ve Rasûlüne hainlik etmeyin. Bile bile kendi emanetlerinize de (mal ve çocuklarınız size verilen emanetlerdir, onlara da) hainlik etmeyin.

Enfal 28

Bilin ki; mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer fitnedir / imtihan vesilesidir / (gerçekten mümin olup olmadığınız noktasında) açığa çıkar[ıl]ma aracı[nız]dır. Allah katında ise büyük bir ödül vardır.

Enfal 29

EY İMAN EDENLER! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız / takvâ sahiplerinden olursanız; O size, Furkan’ı / iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, gerçek ile yalanı ayırt edecek bir anlayışı / özelliği verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir.

_______________________
ALLAH MUSA AS. İÇİN KİTABI VE FURKAN’I; MUHAMMED AS. İÇİN DE KİTABI VE HİKMETİ VERDİK, buyurur?!

Musa as. için Kitabı verdik dedikten sonra neden Furkan diyor?!

Furkan’ın anlamına baktığımızda: Hak ile Batılı, Gerçek ile Yalan, Doğru ile Yanlışı ayırdedici bir özellik olduğunu görürüz.

Sonra Allah bir ayetinde: Allah’tan gereği gibi sakınan (takvâ sahibi) müminlere de Furkan Özelliği vereceğini söyler?!

Benim burada dikkat çekmek istediğim konu ise Musa as.’a Furkan, Muhammed as.’a Hikmet verdiğini dile getirir. Yani Kitap ve Furkan, Kitap ve Hikmet?!

Hani geleneksel anlayışta Hikmet denince hemen Sünnet ve dolayısıyla Hadislere gönderme yaparlar ve Hadilerin de Kur’an gibi Peygamberimize vahyedildiği (vahy-i gayr-i metluv) söylenir ya?!

Allah; Furkan’a (hakkı batıldan ayırdedici özellik) bu anlamı yüklediyse Hikmet’e ne anlam yüklediğini açıklamamış olabilir mi?!

Hikmet: Kitaba göre doğru hüküm, isabetli karar verebilme yeteneği, özelliği; sorunlara Kitap’tan çözüm önerileri çıkarabilme yetisi olarak anlamakta fayda var, biz böyle anlıyoruz.

Aşağıda verdiğimiz BAĞLANTILI AYETLERİ okuduğunuzda gerçeği görürsünüz.

PEK ÇOK NEBİ’YE HİKMET VERİLDİĞİ İFADE EDİLİR!

Allah’ın adıyla;

Enbiya 48

VE GERÇEK ŞU Kİ Biz Musa’ya ve Harun’a, Furkan’ı (gerçekle yalanı ayırdedici özelliği olanı) verdik; korunup sakınanlar için bir ışık ve bir öğüt olarak…

Bağlantılı Ayetler: 2/53 3/4 2/257 5/15 5/16 7/144 7/145 14/5 57/7 57/9

https://www.sadikturkmenmeali.com/enbiya-48/

Bakara 53

HANİ Musa’ya o Kitabı ve Furkan’ı vermiştik… Umulur ki, hidayete erip doğru yolu bulursunuz (diye).

Bağlantılı Ayetler: 3/3 3/4 21/48

https://www.sadikturkmenmeali.com/bakara-53/

Meryem 12

(BÜYÜDÜĞÜNDE): ”Ey Yahya! Kitabı kuvvetlice tut” (dedik). Daha çok gençken ona Hikmeti verdik (problem çözme bilimini öğrettik).

Bağlantılı Ayetler: 6/85 6/89 3/35 3/41 19/2 19/15 21/89 21/90

https://www.sadikturkmenmeali.com/meryem-12/

Zuhruf 63

İSA açık delillerle gelince dedi ki: “Size ‘Hikmet’i getirdim. Size hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını açıklamak için geldim. Allah’tan sakının ve bana uyun!

Bağlantılı Ayetler: 3/48 3/55

https://www.sadikturkmenmeali.com/zuhruf-63/

Bakara 129

“Rabbimiz! İçlerinden onlara bir elçi gönder; onlara ayetlerini okusun, onları Kitap ve Hikmet / Bilim ile (eğitim öğretime tabi tutarak) onları geliştirsin ve onları[n başlarına gelebilecek] her türlü kötülüğe karşı uyarsın. Şüphesiz Sen mutlak güç sahibisin, doğru hüküm / isâbetli karar verensin.”

Bağlantılı Ayetler: 2/151 3/164 62/2

https://www.sadikturkmenmeali.com/bakara-129/

Bakara 151

Size kendi içinizden bir Rasûl gönderdi; size ayetlerini okuyor, sizi (başınıza gelebilecek) her türlü kötülüğe karşı uyarıyor, ve sizi; Kitap ve Hikmet ile (problem çözme bilimi ve bilimsel gerçeklerle), bilmediklerinizi öğreterek geliştiriyor.

Bağlantılı Ayetler: 2/129 3/164 62/2

https://www.sadikturkmenmeali.com/bakara-151/

HZ. MUHAMMED SAV.’E DE AYNI ŞEKİLDE KİTAP VE HİKMET’İ İNDİRDİK, BUYURUR!

Nisa 113

(EY MUHAMMED!) Hani; Allah’ın sana lütuf ve merhameti sayesinde onlardan bir grubun seni saptırma / yolundan çevirme / vaz geçirme girişimine izin vermedin. Halbuki onlar ancak kendilerini saptırırlar sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana kitabı (Kur’an’ı) ve Hikmet’i (insanlara faydalı olan çözüm önerilerini) indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür.

Bağlantılı Ayetler: 2/269 5/105 17/73 17/74

https://www.sadikturkmenmeali.com/nisa-113/

Enfal 30

HANİ (müşrik) kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek ya da (Mekke’den) çıkarmak için bir plân yapıyorlardı. Onların bir plânı varsa Allah’ın da bir plânı vardı. Allah plân yapanların (ve plânları boşa çıkaranların) en hayırlısıdır / plân yapmakta Allah’ın üzerine yoktur?!

Enfal 31

ONLARA (müşrik kâfirlere) karşı ayetlerimiz okunduğu zaman; “Duyduk, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleriz. Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir” dediler.

Enfal 32

Hani onlar / müşrik kâfirler; “Ey Allahım, eğer şu (Kur’an) senin katından inmiş hak (kitap) ise hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize çok acıklı bir azap getir” demişlerdi.

Enfal 33

Oysa sen onların içinde (yaşıyor) iken, Allah onlara (helâk/toplu imha ile) azap edecek değildi. Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir.

Enfal 34

Onlar Mescid-i Haram’dan (müminleri) men ederken / alıkoyarken ve oranın bakımına ehil de değillerken, Allah onlara ne diye azap etmesin? Oranın bakımına ehil olanlar ancak Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat onların birçoğu bilmiyor.

Enfal 35

Onların (müşrik kâfirlerin), Kâbe’nin yanında kıldıkları namazları (ibadetleri / duaları Allah nezdinde itibar görmeyen) ıslık çalıp el çırpmak[*] gibi bir şeydir. Öyle ise (ey müşrikler), inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı.

_____________________
[*] Kur’an’ın üslûbu / özelliği, daha doğrusu özelliklerinden biri de İMA yoluyla anlatım yaparak insanların zihinlerini aktif hâle getirerek, akıllarını çalıştırmalarını murad etmesidir! İşte burada salatuhum kelimesi onların namazları olarak çeviriliyor / veriliyor, aslında bir sıkıntı yok. Şöyle de verilebilir onların salâtları olarak yani. Onların kıldıkları namazları diye gelseydi şöyle olur: akımüssalat ya da ikamessalat olarak geldiğinde Namazı gereği gibi (bilinen ritüellerle, rükünleriyle birlikte tas tamam) kılarlar, kılanlar anlamı verilirdi. Bugün ritüel olarak kılınan namazı anlarız.

Burada müşriklerin de Namaz kıldıklarını (Namaz İbadetini yerine getirdiklerini) görüyoruz. Bugün yok mu, elbette bugün de müşrikler namaz kılarlar. İşte Allah; onların o kıldıkları Namazlarının kabul görmediğini ifade etmek için: Sizin kıldığınız namaz, el çırpmak ve ıslık çalmaktan ibaret diyerek ima yoluyla kabul görmediğini ifade etmektedir.

İma yoluyla anlatımın sözlük anlamlarından ikisini örnek verelim;

1. Anlam: Üstü kapalı bir biçimde belirtme, dolaylı olarak sezdirme.
Benzer: Anıştırma.
2. Anlam: Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan, sezdirilen şey.

Enfal 36

ŞÜPHE yok ki, inkâr edenler; mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve daha da harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. İnkâr edenler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.

Enfal 37

Allah; pis olanı temizden ayırır, pis olanların hepsini, birbiri üstüne koyup yığarak cehenneme koyar. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

Enfal 38

İNKÂR EDENLERE söyle: Eğer (iman edip, düşmanlık ve savaştan) vazgeçerlerse geçmiş günâhları bağışlanır. Yok eğer (düşmanlık ve savaştan vazgeçmeyip) dönerlerse öncekilere uygulanan ilâhi sünnet / kanun / yasa devam etmiş olacaktır.

Enfal 39

Fitne / baskı ve şiddet (zulüm) kalmayıncaya ve din (otorite, insan hak ve özgürlükleri; saldırganlara karşı ne yapılması gerektiği konusunda, Allah’ın hükümleri) tamamen Allah’ın dediği şekilde uygulanıncaya kadar, onlarla (sizinle savaşan müşrik kâfirlerle) savaşın. Eğer vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir.

Enfal 40

Eğer yüz çevirirlerse bilin ki, Allah sizin dostunuzdur. O, ne güzel dosttur ve O, ne güzel yardımcıdır!

Enfal 41

BİLİN Kİ ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri mutlaka Allah’a (Allah’ın önermesine / verin dediği yerlere göre verilir / yapılır) ve Rasûl’e, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir. Eğer siz Allah’a ve hak ile bâtılın birbirinden ayrıldığı o gün -yani iki ordunun karşılaştığı o gün- kulumuza indirdiklerimize inanıyorsanız (buna uyarsınız). Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

Enfal 42

HANİ siz vadinin (Medine’ye) en yakın tarafında / yamacında onlar uzak tarafında (işkence gördükleri için Mekke’den kaçan müminlerin bıraktığı eşyaların satılmak üzere Şam’a doğru taşındığı) kervan sizin aşağınızdaydı. Şayet buluşmak üzere sözleşmiş olsaydınız dahi bu şekilde bir araya gelemezdiniz. Fakat Allah adaleti gerçekleştirmek için buna izin verdi ki; helâk olan açık bir delil ile helâk olsun, yaşayan da açık bir delille yaşasın. Şüphesiz Allah elbette hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Enfal 43

Hani Allah, sana onları uykunda / rüyanda az gösteriyordu. Eğer sana onları çok gösterseydi elbette gevşeyip, o iş hakkında birbirinizle çekişirdiniz. Fakat Allah (sizi) bundan korudu. Çünkü O, göğüslerin özünü hakkıyla bilendir.

Enfal 44

Hani o gün (Mekke güçleriyle / ordusuyla) karşılaştığınız zaman; savaş başlamadan önce onları gözlerinize az gösteriyor, sizi de onların gözünde (korkup gitmesinler ve adaletli bir savaş olsun diye) azmış gibi gösteriyordu ki, Allah adaleti gerçekleştirsin. Sonunda bütün işlere izin vermek Allah’a aittir.

Enfal 45

EY İMAN EDENLER! Bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah’ı çok anın ki, kurtuluşa eresiniz.

Enfal 46

Allah’a ve Rasûlüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz / otoriteniz / devletiniz sarsılıp elinizden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

Enfal 47

Şımarıp böbürlenmek insanlara gösteriş yapmak ve Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar gibi olmayın. Allah onların yaptıklarını kuşatıcıdır.

Enfal 48

Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş ve: “Bugün artık insanlardan size galip gelecek yok, mutlaka ben de size yardımcıyım” diye (zihinlere düşünceler veriyordu / vesveseler fısıldıyordu). Fakat iki taraf yüz yüze gelince verdiği sözden dönüp; “Ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah cezası çetin olandır” demişti.

Enfal 49

HANİ münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunan kimseler; “Bunları dinleri aldatmış” diyorlardı. Halbuki kim Allah’a tevekkül ederse hiç şüphesiz Allah; mutlak güç sahibidir, doğru hüküm / isâbetli karar verendir.

Enfal 50

MELEKLER, kâfirlerin yüzlerine ve artlarına / sırt bölgelerine vura vura: “Haydi tadın yangın azabını” diyerek canlarını aldığında, bir görseydin?!