MEKKİ SURELER ile Yüce Rabbimiz; Mekke’de yaklaşık 12.9 (13 Yılda) Peygamberimizi ve Ashabını adeta 12 Yıllık İlk, Orta, Lise ve Dengi Okullarda Temel Eğitim ve Öğretim Sistemi ile Eğitip bilinçlendirmiştir!
Dolayısıyla özellikle; “BİRİNCİ BÖLÜM MEKKİ SURELER” Tüm insanlar tarafından birey ve toplu olarak (aynı zamanda Ailecek) okunması gözönünde bulundurularak tarafımızdan hazırlanmış olup: İnsanların Akidesini düzeltip güzelleştirmeyi, İLERİYİ / AHİRETİ düşünmeyi ve İMAN etmeyi öğretir.
Alak’tan Mutaffifin Suresine kadar olan 86 Sure; aynı zamanda Medeni Sureleri Doğru Anlamanın da altyapısıdır:
Henüz Kitap nedir, İman nedir bilmeyen bütün insanları ayırdetmeden yani Kur’an Kültürüne henüz sahip olmayan 7’den 70’e herkesi kuşatıcıdır ve bu 86 Sure insanların kalplerinde AKİDE ve İMAN ‘ın oluşumuna ve yerleşmesine yardımcı olur.
Böylece Allah (Temel Akideden Saydığımız Konuları); bizzat KENDİSİNİ, Melekleri, Peygamberleri, İblisi-Tağutu-Şeytanı (ve bu varlığın din adamlarını), Adem’i / Beşer’i / İnsanı; İnsanın İlk / Sıfır Yaratılışı ile birlikte Kıyâmeti / Saati, Ahireti, Din Gününü / Karşılaşma / Hesaplaşma Gününün gerçeği vs. BİZZAT KENDİSİNDEN / KUR’AN’DAN ÖĞRENİLMESİNİ İSTER?!
Çünkü İnsan: Allah ile / Allah’ın Adını kullanarak ALDATMA özelliğine / karakteristik yapısına sahiptir! Onun için Allah Kur’an’da SIKI SIKIYA tembihler: Onlara uymayın BANA uyun, diye?!
Daha açık ve net bir ifadeyle: İster Müslüman olduğunu söylesin, ister Allah’a şirk koşarak inananlardan olsun kendilerine Alim, Şeyh, Evliya, Efendi Hazretleri, Cemaat Liderleri denilen her kim varsa insandan öğrenilmemesini yalnızca KUR’AN’dan öğrenilmesi gerektiğine vurgu yapar.
Bu Surenin Ana Teması:
Alak Suresi, İslam’ın ilk inen ayetlerini içermesiyle vahyin başlangıcını işaret eder. Surenin ana teması, Allah’ın insanın öğrenmesini ve bilgi yeteneğini vurgulamaktır. Şu başlıklar öne çıkıyor:
Allah’ın insanlara öğrettiği başlangıç olan “okuma” ve “bilgi edinilmesi” emridir.
İnsanın yaratılış süreci: İnsan, “alak” adı verilen bir embriyonik aşamada yaratılmıştır.
Kalemle yazmanın öğrenmenin önemine dikkat edilerek, korunmasının ve aktarılmasının değerli olduğu vurgulanır.
İnsandaki değişim ve sapmalara karşı uyarılar ile itaatkar olmanın gerekliliği .
Allah’ın tek bir Ayetini ya da Kur’an’ın Bütününü anlamak o kadar kolaydır ki; yalnız: Emirler, Nehiyler / Yasaklar, Tavsiyeler, Bilgiler ve Sitemizde herhangi bir Ayetin hemen alt kısmında bulunan BAĞLANTILI AYETLER de göz önünde bulundurularak okunursa?!
1) Rabbin sana ne emrediyor, öğren ve Emirlerine uy!
2) Rabbin sana neyi yasaklıyor, öğren ve Nehiylerinden / Yasaklarından kaçın!
3) Rabbin sana neleri tavsiye ediyor, öğren ve gücün oranında Tavsiyelerine uy!
4) Rabbinin sana verdiği Bilgileri öğren ve bilgi sahibi ol! Unutma ki; Kur’an’ın neredeyse dörtte üçü bilgiye yöneliktir.
Bu Surede özet olarak geçen Emirler, Nehiyler / Yasaklar, Tavsiyeler ve Bilgiler şunlardır;
Emirler: Peygamberlere vahyin tebliğ edilmesi ve mesajların iletilmesi bu surede güçlü bir şekilde vurgulanır.
Nehiyler (Yasaklar): Şirke düşmeme ve peygamberlerin davetlerini inkâr eden toplumların durumlarından ders çıkarılması öğütlenir.
Tavsiyeler: Vahyin rehberliğinde yaşamak ve peygamberlerin örnekliğinden ders almak teşvik edilir.
Bilgiler: Firavun, Semud ve Âd gibi toplumların helakı üzerinden Allah’ın mesajlarını reddedenlerin sonu anlatılır. Bu, iman edenler için uyarıcı bir nitelik taşır ve ahiret inancını pekiştirir
Bu Surede özet olarak geçen Emirler, Nehiyler / Yasarlar, Tavsiyeler ve Bilgiler şunlardır;
Emirler:
“Oku” emri iki kez tekrarlandı; bu, öğrenmenin ve ilahi mesajın aktarılmasının önemine işaret eder .
Allah’a secde ve O’na yaklaşmanın özel olarak belirtilmesi .
Nehiyler / Yasaklar:
İnsanların azgınlaşmaktan kaçınmaları emredilmiştir. Özellikle kendini yeterli görerek Allah’a karşı kibirlenenlerden olmaması gerektiği vurgulanır .
Hak yolunda olanı engellemek veya yalanlamak kesin bir dille yasaklanmıştır .
Tavsiyeler:
Hahamın dönüşünün kaçınılmaz olduğu hatırlatılarak insanın bu bilince göre yaşaması önerilir.
Allah’ın her şeyi gören ve bilinen bir otorite olduğu hatırlanıyor
Bilgiler:
İnsan, yaratılışında “alak” yani embriyodan bir süreçle çeşitlenmiştir .
Kalemle yazmayı öğreten Allah’a, insana unutmadığı şeyleri öğrenme imkânı bahşetmiştir .
Sonuç Cümlesi;
Bu surede genel olarak ahlak, sabır ve şükür temaları işlenmekte, insanların ilahi adaletinin varlığı hatırlatılmaktadır.
Duamız: Yüce Rabbimiz; kendisine gereği gibi (Kur’an’ı anladığı bir dilde Meal ve Çevirilerinden okuyup) yönelen bütün kullarını: Emir ve Nehiylerini hayatına alarak uygulayan; Tavsiyelerine gücü oranında uyan ve verdiği bilgileri özümseyip içselleştirerek öğüt / ibret / nasihat alan kullarından eylesin (Amin).
YARATAN Rabbinin adıyla oku.[2]
______________________ [1] İKRA-OKU: Ey İnsanoğlu ve insankızı okumayı ve yazmayı bilmiyorsan öncelikli hedefin hangi yaş aralığında olursan ol okumayı ve yazmayı öğren. Allah’ın indirdiği Ayetleri (Kitabını) oku, tebliğ et, bir başkalarına duyur, onları da öğrendiklerinden haberdar et! O’nun Kitabını tebliğ et, anlat! TKâinat Ayetlerini oku (kâinata koyduğu bilim dallarını araştırıp bul). Eğitim ve Öğretim Sistemi neyi gerektiriyorsu kendini eğit ve donat. Yaşadığın Ülkenin Eğitim Sistemi gereği İlköğretim, Ortaöğrenim, Lise ve Dengi Okullar, sonra da ilgi duyduğun herhangi bir konuda ihtisas sahibi (uzman) olmak için imkanın doğrultusunda Üniversiteye git. Eğer bu yönde bir kabiliyetin yoksa o zaman bir Meslek Sahibi ol, ancak yine de bir Meslekte Usta (Uzman) olmanın yanında gücün oranında kendini eğitip geliştirerek (Kur’an’ı özellikle her ay mutlaka İniş Sırasına Göre okuyup bitirmeyi gaye edin, Kişisel Gelişime yönelik, Sanat ve Edebiyat ile ilgilikitapları edin ve) beynini güçlü tutmak, aklını çalıştırmak adına okumayı ölüm gelip çatıncaya kadar asla bırakma. Eğer herhangi bir konuda Uzmanlaşmak istiyorsan Allah’ın yeryüzünde ve gökyüzünde bir yerlere koyduğu Bilimleri araştır, bul ve ortaya-açığa çıkar. Master-Doktora yap, Profesörlüğe kadar ilerle, Bilim İnsanı olmayı hedef edin. Öğretim Görevlisi olarak Ülken gençlerine faydalı kullardan ol. İnsanlık için iyi şeylenr bırak. Edindiğin verileri gerek Makale, gerek Kitap ile ve gerekse Video çalışmaları ile kayıt altına al ki, insanlık da bilip öğrensin, kendini geliştirsin!
İKRA-HAYATI OKU: Hayattan elde ettiğin verileri öğren, öğret, yaşa! Yazarak elde ettiğin Bilimsel verileri Kitap olarak gelecek nesillere bırak ya da görsel Video çekip yayınlayarak kayıt altına alıp gelecek nesilleri aydınlatıcı bilgi ve belge bırak ki; EY ALİM KİŞİ SEN ÖLÜNCE yani Sen, Ben, O: İlim Sahibi Herkes ölünce ALEM ÖLMESİN; Alem / İnsanlık daima gelişerek ta Kıyâmete kadar yaşasın?!
Bu ayette doğayı, çevreyi, kültürleri, insanları ve bilim dallarını yani; ‘Yaratılan Ayetler / Kâinat Kitap’ ile ‘İndirilen Kur’an Ayetlerini’; “Akıl ve Bilim Işığında” doğru bir şekilde oku emri olduğu gibi; okuyup kavradıklarını bir başkalarına öğretme ve okuma (anlatma / duyurma / ilân etme) emri de vardır!
[2] Alak Suresi 1-5. Ayetler; I. Ünite olarak: İlköğretim Okulları BİRİNCİ SINIF DERSİ olarak, öğretmenler tarafından işlenmesi tavsiye edilir.
İŞTE BEBEĞİN OLUŞUMU! – Bir bebek anne karnında nasıl oluşur?
Bir damla sudan nutfe’ye, nutfeden bebeğin olum süresine muhteşem bir animasyon video çalışması. Bu 2 videoyu da izlemenizi tavsiye ederiz.
İnsanın / Bebeğin oluşumu ve Anne karnından hafta hafta Bebeğin gelişimi.
BU YARATILIŞ KONUSU ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞU İÇİN BİRAZ DETAY BİLGİ VERDİK
Kur’an, insan hayatının orijini meselesinde, insanın süreç olarak “varoluşuna dikkat çeker. Farklı aşamalarda gerçekleşen bu varoluş yolculuğu, Adem için üç temel durakta incelenebilir. Bunlardan ilki, turâb (toprak) aşamasıdır ki bu, yaratılışın temel malzemesidir. Sırada ise insan organizmasının mayasını oluşturacak çamurdan süzülen öz vardır. Canlı hücrenin, ondan da doku ve organların yaratıldığı tesviye ise ayrı bir yaratılış mucizesidir ve bu mucize ilahî nefhâ ile taçlandırılır. Benzeri bir yaratılış öyküsü diğer insanlar için de gerçekleşmektedir. Biyolojik varlığın ilk aşaması olan nutfe, çoğu yerde yetersiz ve kimi zaman da yanlış karşılıklarla çevrilmektedir. Dölleyici sperm, zigot ve embriyo gibi geniş bir anlam yelpazesine sahip olduğunu tespit ettiğimiz bu safha, -çamurdan süzülen özde olduğu gibi- biyolojik varlığın esasını oluşturur. ‘Alaka’nın “rahim duvarına yapışmış embriyo” olarak açıklanması da bu tashihi tamamlayıcı kılmaktadır. Mudğa aşaması ise henüz bir insan şeklini andırmayan ve fakat doku ve organları teşekkül etmeye başlamış embriyo olarak anlaşılabilir.
I) Hz. Adem’in Yaratılış Evreleri: (İnorganik) Topraktan Eşref-i Mahlûk İnsana
Adem’in topraktan gelerek ilahî nefhâ ile tamamlanan yaratılış süreci Kur’ân’da zengin bir kavram çeşitliliğine sahiptir. Genel olarak, yaratılış malzemesi olan toprağın farklı devrelerdeki durumunu ifade eden bu kavramların anlam alanlarını doğru tesbit edebilmek, güç olduğu kadar bu hususta son sözü söylemekten de uzaktır. Konunun bir diğer problematik yönü ise nutfe ile başlayan ve anne rahminde devam eden gelişim aşamalarının aksine, Hz. Adem’in biyolojik yaratılışının Kur’ân’da belli bir sıra dahilinde sunulmamasıdır. Ancak, gerek konuyla ilgili kavram ağının Kur’ân bütünlüğünde incelenmesinden gerekse de tefsir kitaplarında ana hatlarıyla oluşturulan sıralama esas alınarak, her bir aşama arasında anlamsal mantıksal uyum yakalanmaya çalışılmıştır. Mâturîdî’nin “Hz. Adem’in yaratılışındaki farklı haller” olarak nitelediği bu evreler, topraktan yaratılma ile başlar.
[*] Min salsalin deniyor. Yani salsal’dan deniyor. Min den, dan anlamındadır. Mikroorganizmalar , bitkiler ve bütün hayvanlar da (min) dan yaratılmıştır. Min turabi gibi, turab topraktır. bütün bitkiler ve hayvanlar topraktan yaratılmıştır. min main gibi , ma su demektir. sudan anlamına gelir. Bütün canlılar sudan yaratılmıştır.
Müminun 12-14 teki sıralama; topraktan süzme-nutfe-alak-mudga-izam-lehm-inşa.
Sülaletin min tin: Topraktan bir süzülüm, topraktan yaratılmış bir şey. Nutfe: Eşey üreme hücresi, sperm, yumurta. Alak: Zigot, tohum, aşılanmış (döllenmiş eşey hücresi) Mudga: Embriyo, bir çiğnem et parçası. İzam: Kemikler, cüzleri olan bir bütün nesne. Lehm: Et İnşa: Bir şeyin meydana gelmesi, bir şeyin oluşup yavaş yavaş büyümesi.
Bu ayet insanın embriyonik gelişimi ile bire bir örtüşmektedir.
İşte tüm bunlar mikroskopların adının bile anılmadığı dönemde, bu ayetlerde görüldüğü gibi, Kur’an’ın diğer ayetlerinde de bildirilmiştir. Tek hücreli zigottan insanı yaratan Mutlak Güç Sahibi Allah; elbette, ne dilerse, onu yapmaya gücü yetendir. Ve hüküm sahibi O’dur.
Kur’an tefsiri yapılırken kullanılan Lisan’ül-Arap veya daha eskisi olan Kitab’ul-Ayn kusursuz, kutsal kitaplar değildir. Allah yazanlardan razı olsun. Bunu bu kitapların içeriğinden de anlayabilirsiniz. Bir kelimenin ne anlamda olabileceği hakkında değişik fikir ve bilgileri içeren kitaplardır. Bazen bir kelime için hiç bir bilgi veremez. Bazen çok farklı anlamlar içeren bilgiler verir.
Arapçanın çölde oluşmuş bir dil olduğunu iddia edenler gerçekçi ve tutarlı bir açıklama yapmamışlardır. Arap dili aslında Akadça ve sonrasında Asurca’nın devamıdır. Bu nedenle Ugaritik, İbranice ve Aramca ile hemen hemen aynı gramer ve kelimeleri kullanırlar yani diller aşağı yukarı aynıdır.
Araplar bu dili çölde geliştirmiş olsalardı ki bu mümkün değildir.
İbranice, Aramca ve Ugaritik diller arasında bu kadar yoğun benzerlik olamazdı. Demek ki bu dillerin geçmişi Akadça’da birleşmektedir.
İbrahim as. bir Akadlı’dır. Ve gelip Mekke’yi kurmuştur. Mekke’de Kureyş Arapçası yani gelişmiş, medeniyet dili olan Akadça’yı yerleştirmiştir. Bu nedenle Kur’an dilinde Kureyş yani aslında Akkad dili kökenli ve ağırlıklı Arapça makbûldür.
Bizim arkadaşlarımızdan pek çokları araştırmalarında Lisan’ül-Arap, Kitab’ul-Ayn gibi kaynakları kullandığı gibi Akadça, Asurca, İbranice, Aramca gibi kaynakları da kullanıyorlar.
Şunu da unutmamak gerekir Kur’an kendinden önce gelip geçen kitapları doğrulamıştır, bunu yaparken Tevrat ve İncil ve diğer kitaplarda geçen kelimeleri de düzeltir. Tevrat’ın orijinal dili İbranice, İncilin orijinal dili Aramca’dır. Eğer bu kitapları ve hangi kelimeleri düzelttiğini bilemezseniz, bazı ayetleri anlayamazsınız. Çünkü Kur’an İbranilere, Aramlar’a ve diğerlerine de gelmiş son kitaptır.
SALSAL KELİMESİNİN GEÇTİĞİ AYETLERE GELİNCE;
“Salsal” kelimesi, bu kelime için eski kaynaklarda ikna edici bir bilgi maalesef yoktur, diye düşünüyorum. Salsal kelimesi zincir anlamına gelen silsile kelimesi ile akrabadır.
Hicr 26. Ayette mesnun hamein’den olan salsaldan yarattık deniyor. Mesnun örneklenen (duplike olan) demektir. Hamain ise kalıplaşmış, korunmuş demektir. Yani kalıp şeklinde korunmuş salsaldan yarattık deniyor. Bu ayette çamur, kuru, şekillenme, balçık kelimeleri geçmemmektedir. Oysa Kuranda çamur “tin” … demektir.
Hicr 28. Ayette mesnun hamein’den olan salsaldan yarattık deniyor. Mesnun ikil sıralanmış demektir. Hamain ise kalıplaşmış, korunmuş, himaye edilen demektir. Yani kalıp şeklinde korunmuş salsaldan yarattık deniyor. Ayette çamur kelimesi geçmiyor.
Hicr 33. Ayette mesnun hamein’den olan salsaldan yarattık deniyor. Mesnun sıralanan örneklenen (kopyalanan) demektir. Hamain ise kalıplaşmış, korunmuş demektir. Yani kendini örnekleyen kopyasını üreten kalıp şeklinde korunmuş salsaldan yarattık deniyor. Ayette çamur kelimesi geçmiyor.
Rahman 14: Burada ise fehhar gibi salsal dan yarattık deniyor. Akadça fehhar çömlekçi veya çömlekçi çarkı (tornası) demektir.
Bu durumda yukarıdaki ayetlerden şu anlaşılmaktadır: “Biz insanı kopyalanan kalıp şeklinde korunmuş iplik gibi veya çömlekçi çarkı gibi kendi etrafında dönenden, parke taşı gibi döşenmişten yarattık”
Bu bilgi de bize DNA’yı hatırlatmaktadır. Kopyalanan adenin, timin, sitozin, guanin pürin bazları ve onların sırasıdır. Kalıp olan ise gen’lerdir. İlgili Bilim İnsanları bunları doğrulayacaklardır.
ADEM AS.’IN YARATILIŞI İLE İLGİLİ AYETLER LİNKİ;
Yukarıdaki ayette şöyle bir parantez koymuştuk: (Allah ilk/sıfır yaratılışın devamı olarak bugün) diye. Biz parantezleri konuyla ilgili Kur’an Bütünlüğünde geçen ayetlerden alıp koyduk ki; İlköğretim, Ortaöğrenim ve Lise Seviyesindeki kardeşlerimiz konuyla ilgili bağlantıyı daha rahat kurabilsinsinler. Aynı zamanda Kur’an Kültürüyle henüz yeni tanışan bütün insanları düşünerek koyduk. Zaten Mealimiz: KELİME KELİME, MOTOMOT yani bir Çeviri/Meal değil biliyorsunuz, nedir peki: KUR’AN’IN KUR’ANCA ANLAM OKUYUŞU diye sunduk bu yüzden.
______________________ [*] Yüce Rabbimizin bu ayette işareten verdiği bir emir var aynı zamanda? Hangi yaşta olursan ol eğer okuma yazmayı bilmiyorsan öncelikle okuma ve yazmayı öğren. Sonra ilgili eğitim ve öğretim sistemi gereği kendini eğit donat, geliştir ve sen de bir başkalarına öğret. Hatta daha da yüksek seviyede kendini yetiştir, bilimsel araştırmalar yap, ortaya gerek kitap ve gerekse video kayıt sistemi ile insana ve hayata katkı sağlayacak bilgi ve belgeler koy. Sen ölünce, ölümün hayatta kalanlara verdiğin eserlerle ışık tutsun: Seninle birlikte edindiğin veriler – bilgiler çöp olup gitmesin.
İnsana bilmediklerini (ve bilmesi gereken her ne varsa Kur’an okuyarak, Kâinat Kitabından da Bilimsel Ayetlerin araştırılmasını sağlayarak pek çok şey) öğretti.
KESİNLİKLE (okumamaktan) sakın! Her insan (Kur’an’ı anladığı dilde okumaz ve Rabbini Kur’an’dan tanımazsa) azar / azgınlaşır,[1]
______________________ [1] Alak Suresi 6-8. Ayetler; II. Ünite olarak: İlköğretim Okulları İKİNCİ SINIF DERSİ olarak Öğretmenler tarafından işlenmesi tavsiye edilir. Bu SİSTEM Alak Suresi’nde görüldüğü üzere diğer tüm Sureler: Ortaöğrenim (İlk, Orta, Lise’de Mekki Sureler) ve Yüksek Okullarda da (Medeni Sureler) okutulabilir.